Sâlih Bora ve Klasik Türk Müziği

Sitemin içeriği

Eski ismiyle turksanatmuzigi.org, yeni ismiyle SalihBora.Com sitemde, toplamını tüm formlarıyla birlikte Klasik Türk Müziği olarak nitelendirdiğim; şarkılarımızı, saz eserlerimizi ve türkülerimizi, eser bazında edinebildiğim tüm bilgileri ve seçtiğim yorumlarıyla birlikte, dünyada başka bir örneği olmayan şekilde, kapsamlı bir bütün olarak sunma amacındayım.

Kendi aldığım büyük zevk dışında, şimdiye kadar başka bir faydasını göremediysem de, öncelikle kendi zevkim için ve bu konuya benim gibi ilgi duyan, toplama nazaran az sayıdaki insanımız için 15 senedir sürdürmeye çalışıyorum.

Klasik Türk Müziği Hobim

1956 yılında İstanbul’da dünyâya geldim. Lise mezunu olduğum için, 1980 yılında bir bankanın şubesinde memur olarak başladığım bankacılık çalışmamı, 2003 yılında (hâlen mevcut olmayan) aynı holding içindeki beş bankaya bilgi işlem hizmeti veren şirketin, Bankacılık Destek Müdürü (Otomasyon müdürü) olarak tamamladım.

Güncel durumum; yaşlı, fakir ve câhil bir İstanbul köylüsü olarak özetlenebilir. Buna ilâve olarak, pek fazla kişinin umurunda olmayan bu konuda (“Eskiye rağbet olsaydı, bit pazarına nur yağardı” sözünü de bildiğim halde…), bu kapsamda bir siteyi yapmak için 15 senedir uğraştığıma göre, deli olduğum da düşünülebilir. Meselâ ben böyle düşünüyorum… 🙂

2009 yılının Ağustos ayından itibaren tek başıma sâhibi ve yapımcısı olduğum sitemi, çocukluğumuzdan bugüne kadarki gelişimimizde bizlere Türk sanat ve halk müziği eserleri ile çok güzel bir duygu ve sevgi yolu çizen sanatçılarımıza karşı kendimi borçlu hissettiğim için yapmaya başladım ve bu borcumu, kültür miraslarımızdan biri olan müziğimizin; tanıtılması, hatırlatılması ve dolayısıyla da korunmasına, çok az da olsa katkıda bulunarak ödemeye çalışıyorum.

Bunu yaparken de, internet ortamında bolca bulunan; bir eserin sadece nota fotoğrafı veya altına sadece sözlerini ekledikleri, bazılarının da buna ilave olarak, hâlen mevcut olup olmadığı şansa kalmış bir video bağlantısı bulundurmalarından ibaret olan sayfalardan (sonucu itibarıyla, insanlarımızın güncel bir alan olmadığı için ilgilenmemesi ve Google’ın da, Klasik Türk Müziği gibi özel bir alanı anlamasının ve ona göre değerlendirmesinin mümkün olmaması nedeniyle, şimdiye kadar pek bir fark yaratmadığı için, benim de faydasını görmediğim halde) oldukça farklı sayfalar hazırlamaya çalışıyorum.

Yukarıda açıkladığım amacım doğrultusunda yaptığım ve sürdürmeye çalıştığım sitemin, elimden geldiğince özen göstermeme rağmen; konunun çok kapsamlı olması, oldukça eski bilgilere ve kişilere dayanması, isim benzerlikleri, mevcut kaynaklar içinde çelişen bilgilerin olması gibi çoğaltılabilecek nedenlerden dolayı, içeriğinin tamamının doğru ve güncel olduğunu iddia edemiyorum. Bu konuda yapıcı eleştirilerinize ve düzeltme isteklerinize de açığım.

Sitemdeki eserlerle ilgili olmasına rağmen, sitemde özgeçmişi bulunmayan, yetersiz veya hatalı bilgi içeren; bestekâr, şair, ses ve saz sanatçılarımızın siteme eklenmesi veya güncellenmesi için, sanatçılarımızın, yakınlarının veya sevenlerinin paylaşmalarını bekliyorum.

Bence müzik: Dünyâdaki iyi şeylere giden yolun başındaki kapının kilidini açabilen anahtarlardan biridir.
Bence beste: Hissedilen yoğun ve yüksek duyguların, ruhun derinliklerinden bazen bir bıçak, bazen de bir çiçek gibi çekip çıkarılması ve sanatsal çerçeve içinde ortaya konmasıdır. SB

Bedirhan Öğrenecek

Uzun yıllardan beri Türk sanat müziği şarkılarını ve Türk halk müziği türkülerini çok seven biri olarak, 2000 yılında İstanbul/Sarıyer Musiki Derneği’ne başladım. Amacım; nota, makam, usul gibi temel bilgilerle birlikte, ud çalabilmem için gereken teknik bilgileri ve uygulamalı eğitimini almaktı. Değerli hocam Bedirhan Öğrenecek sayesinde ve giriş sayılabilecek seviyede bu amacıma ulaştım.

Ud almak için yaptığım araştırmalar neticesinde, ud yapımcısı Ramazan Calay‘la tanıştım. Sayesinde güzel bir ud sahibi oldum ve ud almak isteyenlere de kesinlikle tavsiye ederim. (Telefonu: 0216 330 81 43 – 0533 696 12 68)

Sarıyer Musiki Derneği, maalesef yeterli katılımın ve desteğin sürdürülememesinden dolayı, 1983 yılından beri güçlükle de olsa devam ettirebildiği faaliyetini durdurmak zorunda kaldı.

Çok düşük bir aidat karşılığında; Sarıyer’in merkezinde, haftada 3 gün eğitim veren ve seçici davranarak nezih çalışma ortamını koruyan bu dernek de kapanınca, müziğimizin ve insanlarımızın içinde bulunduğu durumu daha iyi anladım. 🙁

Mevcut durum

Her birimizin, klasik müziğimiz konusunda kendince bir katkı yapması gerektiğine ve yapabileceğine inanıyorum. Aksi halde; müziğimiz (Türk sanat müziği – Türk halk müziği – Klasik Türk müziği – Geleneksel Türk müziği – Ulusal müziğimiz – Türk musikîsi vb…) günümüzde giderek yaygınlaşan “kullan – at” yaklaşımını, her alanda uygulamaya kalkanların “Bu artık eskidi, bunu atıp yenisini alalım” gibi basit bir mantık yürüterek, eskisinin yenisinden daha değerli ve anlamlı olabileceğinin farkında olmadan yaptıkları tercihlerinin neticesinde, normal olarak her konuda yaşanan ve yaşanması gereken doğal değişim – gelişim sürecinin çok öncesinde kaybedilmektedir.

Bir tavsiye

Klasik Türk müziğimizin güzelliğini, daha önce yeterli ayrıntılarıyla yaşamaya başlamadığıma olan pişmanlığım; öğrendikçe ve dünyâsına girebildiğimce giderek artıyor. “Zararın neresinden dönsen kârdır.” Onun için, size de çok geç kalmadan müziğimizle ilgilenmenizi tavsiye ediyorum.

Bu ilgi; dinlemek, izlemek (mümkünse yetinmeyin), söylemek, veya çalmak olabilir. Bu sizin sevginize, isteğinize, kabiliyetinize ve çalışmanıza bağlı. Müzik türü ve buna bağlı olarak müzik aleti seçimi de öyle. Lütfen, zaman veya maddi imkansızlık bahanelerine sığınmayınız. Müzik dernekleri, bu sayfayı okuyabilenler için sorun olmayacağını umduğum ücretlerle eğitim vermektedir. Denemenizi tavsiye ederim.

Müziğimizin öncesi ve sonrası

Mustafa Kemâl Atatürk‘ün, 1 Kasım 1934 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde Türk müziği ile ilgili söyledikleri:

Ben çocukluk ve delikanlılık dönemimde, önce radyomuzdan daha sonra da siyah beyaz televizyonumuzdan; Türk sanat müziği şarkılarımızı, saz eserlerimizi ve Türk halk müziği türkülerimizi dinleyerek büyüdüm. Bunları dinlediğim, öğrendiğim için, bunları sevdim ve hâlâ da sevmeye devam ediyorum. Çünkü, daha sonra karşıma çıkan müzik türlerini, ister istemez daha önce öğrendiğim müziğimizle karşılaştırdım ve hiçbirini onun yerine koymaya değer bulmadım.

Bundan dolayı, güncel müziğin (çoğunlukla beğenmediğim örneklerinin) “Halkımız bunu istiyor, onun için bunu yapıyoruz” şeklinde savunulmasına kesinlikle katılmıyorum. Katılmadığım bu görüş, aslı itibarıyla doğru olabilir ama, bu sonucun sebebinin; halkımıza verilenler, öğretilenler, gösterilenler ve dinletilenler olduğunun da unutulmaması gerektiğini düşünüyorum.

Konu ile ilgili olarak Prof. Dr. Nevzat Atlığ, bir zamanlar 15-16 yaşlarındaki bir ayakkabı boyacısının ayakkabısını boyarken, Nideyim sahn-ı çemen seyrini cânânım yok yürük semaîsini söylemesini, sebep-sonuç ilişkisiyle anlatıyor:

Şimdi çocuklarımıza ve gençlerimize; ne dinlettiğimize, ne seyrettirdiğimize ve ne öğrettiğimize bakarsak, gelecek dönemde Türk müziğimizin başına gelecekleri kolaylıkla tahmin edebiliriz. Evet, Türk Musikisi Devlet Konservatuarlarımızdan ve derneklerimizden yüzlerce gencimiz yetişiyor ama, müziğimizle birlikte genel olarak tüm kültürel değerlerimizde yaşanan yıpranma karşısında, bu gençlerimiz ve müziğimiz acaba ne kadar direnebilecek? Bakınız: Eyvah! Konservatuardan mezun oluyorum – Dr. Ayhan Sarı”

İşin ekonomik yönüne baktığımızda ise, yok denecek kadar az sayıda yeni Türk sanat müziği şarkısı bestelenmesi nedeniyle, eski şarkıları içeren az sayıda “nostaljik” albümün çıktığını ve pek fazla da talep edilmediğini görüyoruz. Yani, müziğimiz artık pek para da etmiyor.

Bu devirde, parasal karşılığı olmayan bir şeyi, “değer” olarak tutmak çok zorSB

Yapılabilecek bir şey var mı?

Ben bu sorunun çözümüne önemli ölçüde katkıda bulunabilecek tek gücün sadece devlet yönetimimizde olduğunu, isterse; kurumları ve klasik Türk müziği konusunda “şimdilik” yeterli sayıda bulunan bilgi birikimine sahip vatandaşları ile, zaman içinde klasik bütün değerlerde doğal olarak yaşanan ve yaşanması gereken tercih değişikliklerini, mâkul duruma getirebileceğini düşünüyorum. Devlet kurumlarından kastettiğim, Milli Eğitim Bakanlığı, Kültür Bakanlığı ve T.R.T., bilgi birikiminden kastettiğim ise, bu konuda bilgiye ve tecrübeye sahip olan insanlarımızdır.

Bu iki gücün, devlet eliyle birleştirilmesi ve yetkilendirilmesi ile oluşturulabilecek yeni bir yapının, dünyâyı değiştiremese de, müzik kültürümüzün tekrar hatırlatılması, canlandırılması ve yaşamaya devam etmesi için gereken alt yapıyı oluşturabileceğini, uygulanmasını sağlayabileceğini ve gelecekle ilgili planlamalarıyla da, sürdürülebilir bir sahiplik sorumluluğu yaratabileceğini düşünüyorum.

En basit örneği için, benim gibi bir “alaylınıntek başına, kafasını gözünü yararak yaptığı bu site yerine, yukarıda belirttiğim kurumların ve kişilerin birlikte nasıl bir (Ulusal – Geleneksel – Klasik vb…) Türk müziği sitesi hazırlayabileceklerini düşünür müsünüz? Sadece bunu yapsalar bile yeter… Sâlih Bora

Fayda sağlamak amacıyla; sitemin geneliyle, bir sayfasıyla, bir cümlesiyle, bir kelimesiyle ile ilgili önerileriniz veya görüşleriniz olursa, bana e-posta ile gönderebilirsiniz. Yazacaklarınızı düşünüp, değerlendirmeye çalışacağım.

Bu yazıda 23 yorum var

  1. ŞENOL CİRA

    HOCAM HARİKA BİR ÇALIŞMA YAPMIŞSINIZ. O KADAR GÜZEL BİR ARŞİV DÜZENLEMİŞSİNİZ Kİ, TAKTİR ETMEMEK MÜMKÜN DEĞİL. KELİMELER KAFİ GELMİYOR.TEŞEKKÜRLERİMİ SUNUYORUM. BU EMEĞE TÜM ÜLKENİN SAHİP ÇIKMASINI BEKLİYORUM. SAYGILARIMLA

  2. Sâlih Bora

    Sayın Şenol bey, farkındalığınız için sizi kutluyor ve iltifatınız için de teşekkür ediyorum. Saygılarımla.

  3. mayster

    Üyeliğimi yaptığınız için teşekkür ederim. Uzun yıllar sitenizi kullandım. Çok güzeldi, şimdi daha da güzel ve harika olmuş. Paylaşımınız için emeğinize sağlık. Müzik severler adına TEŞEKKÜR ediyorum. Her şey gönlünüzce olsun.

  4. Mehmet Selçuk YALÇIN

    Merhabalar Salih bey;
    Öncelikle, bu güzel site ile biz Türk Sanat Müziği severleri buluşturduğunuz için size teşekkürlerimi sunmayı bir borç bilirim. Ellerinize, emeklerinize sağlık efendim.
    Sitenizi biraz daha keşfettikten sonra, aklıma gelen bir fikri buradan uygulamaya koyabilir miyiz diye sizinle iletişime geçeceğim. Bu arada sayfanın en altına koyduğunuz;
    -“Saklaya, saklaya “bu hâle” geldiğimiz için ve sitemdeki içerikler benim icâdım olmadığı için, bu sitenin bütün hakları “SAKSIZDIR.”-
    ibaresi benim gibi daha bir çok kişiyi gülümsetmiştir diye tahmin ediyorum ve daha çok Türk Sanat Müziği paylaşımlı günler diliyorum efendim.

    1. Sâlih Bora

      Merhaba sayın Yalçın. Öncelikle övgünüz için teşekkür eder, belirttiğiniz fikrinizi de beklerim. Sayfalarımın altında bulunan “Saksızdır” mesajımı, kimseyi gülümsetmek için değil, gerçek görüşümü belirtmek için yazdım ama, cümlemi site sahiplerinin bolca kullandığı “Saklıdır” kelimesinin karşıtı olarak ilk aklıma gelen “Saksızdır” kelimesi ile bitirmemin, cümleyi biraz esprili hale getirdiğini de kabul ediyorum. 🙂

  5. Balamir Yasa

    Sitenizi daha önce de şimdi de zevkle ve hayranlıkla izliyorum. Musikimiz hakkında herhangi bir bilgiye ihtiyacım olduğunda ilk başvurduğum yer bu sitedir. Ellerinize, emeğinize sağlık.

    1. Sâlih Bora

      Musikimizi önemsediğiniz, sitemin farkını fark ettiğiniz ve beğendiğiniz için ben de size teşekkür ediyorum. 🙂

  6. Kadri Yalçınkaya

    Salih Bey, bu güzel çalışmanız için çok teşekkürler, walkmanimdeki TSM şarkıları için, şarkı sözlerini sitenizden bulup şarkılara monte ediyorum, böylelelikle ben de şarkılara eşlik etmeye çalışıyorum… Ayrıca sitenizdeki ses kalitesi iyi ve indirilebilen videoları da mp3 olarak dönüştürüp arşivimi zenginleştiriyorum… Ellerinize sağlık…

  7. Antonio Gómara Roncal "Toni"

    Sevgili efendim, google tercümanı üzerinden yapılan çevirinin doğru olup olmayacağını bilmiyorum. İspanya’danım ve Türkçe bilmiyorum, ancak harika çalışmanız için teşekkür ederim ve paylaştığınız için müziği tanımanın tek yolu bu. Ney’i üflemeye başladım ve onun çalışmalarında bana çok yardımcı oldu. Selamlar

  8. Şükran Günay

    Bana göre tek ve çok değerli bir çalışma ürünü olan sayfanız bana huzur veriyor sayın hocam.
    Sonsuz teşekkürler.

    1. Sâlih Bora

      Böyle düşünmenize memnun oldum, teşekkür ederim. 🙂
      Saygılar, sevgiler.

  9. Yalçın Aksu

    Sitenizi çok çok beğendim. Bunun için aylarca yoğun bir şekilde çalıştınız. Muazzam katkınızdan dolayı tebrik ederim. Sadece istediğim sanatçılara ve makamlara daha kolay şekilde adrese yazarak ulaşabilir miyim? Ömrünüzün uzun olması için duacıyım…

  10. Mine Merk

    Bende bir Türk Sanat Müziği sevdalısı olarak sayfanızı geçen sene keşfettim. Taktire şayan.. Ve gurur duydum.. Her şey gönlünüzce olsun. Şahane bir çalışma. İyi ki varsınız. Teşekkür ederim… Sevgiler.

    1. Sâlih Bora

      İltifatınız için teşekkür ederim, güle güle kullanın.
      Saygılar, sevgiler.

  11. Mustafa Kartal

    BU YAPILAN HİZMET, MUAZZAM BİR ÖZVERİ ERBÂBINCA ANLAŞILIR ANCAK DEĞERİ.
    NİCE ÂRİFAN DAHİ BURDA BULUR KIYMETİ DUÂDIR MÜKÂFÂTI, GÖNÜLLERDEDİR YERİ.

  12. Hasan İskender

    Değerli Salih BORA Bey, merhaba.
    salihbora.com web sitenizi, öncelikli olmasa da zaman zaman ziyaret ve istifade ettiğimi söylemek isterim. Hakkınızda ki bilgilere ulaştığımda da, size olan sevgi ve saygım daha da artmış oldu. Özellikle müzik sanatında güfte ve besteler üzerinde çokça ve şuursuzca yapılan müdahalelere rağmen, bizler müziği seviyoruz ve çok yönlü araştırmaya da devam ediyoruz. Bu satırları sizinle paylaşmama vesile olan nedir diye sorarsanız; Güftesi Sâdık Açar’a ait olan şiiri, Hüseyni makamında ve Müsemmen Usulde besteleyen ve günümüze kadar ulaşan “hem cemalin gösterip, çekmek olur mu kendini” adlı eser ile ilgili yaptığım araştırmada, sitenizde, sayfalarınızda ve nota bilgisinde yer alan Prof. Dr. Sâdık Acar’ın bu eserle hiç bir ilgisi olmadığı bilgisine ulaştım. Şöyle ki; sizin SB rumuzlu / logolu Prof. Dr. Sâdık Acar paylaşımınız, doğum tarihine hiç bir yerde rastlayamadığımız, ölüm tarihine ise oğlunun yazdığı bir makale sonucu 2008 yılı olduğuna, bizzat kendisini arayarak ulaştım. Diğer bir ifadeyle bu kişi, bestekâr Zeki Duygulu’nun ölümünden sonra dünyaya gelmiştir. Bu da böyle bir eserin sözlerinin sahibi olmadığının kanıtıdır. Siz de araştırmak isterseniz Dokuz Eylül Üniv. İİBF Bölüm sekreteri aracılığıyla oğlu Hüseyin Acar Bey’e ulaşabilirsiniz.
    Aşağıda size ait olan felsefe ve bize tavsiyenize ise bayıldım.
    Bence müzik: Dünyadaki iyi şeylere giden yolun başındaki kapının kilidini açabilen anahtarlardan biridir.
    Bence beste: Hissedilen yoğun ve yüksek duyguların, ruhun derinliklerinden bazen bir bıçak, bazen de bir çiçek gibi çekip çıkarılması ve sanatsal çerçeve içinde ortaya konmasıdır.
    Sayfanız ile ilgili görüş ve yorumların bildirilmesini istemeniz de zerafetinizi gösteriyor.
    Umarım yanlış anlaşılmamışımdır.
    Sevgi ve saygılarımla
    Hasan İSKENDER

    1. Sâlih Bora

      Sayın Hasan bey, öncelikle iltifatlarınız ve paylaştığınız bilgi için çok teşekkür ediyorum. Eserlerimizin bilgilerini, mevcutlar içinde “genellikle” en güvenilir durumda olan T.R.T. kaynağından alıyorum. Eserin nota sayfasındaki ilk nota da, T.R.T. kaynaklıdır. Bunun dışında kendimi, kendi başıma bir tercihte bulunmaya yetkili görmediğim için, bu şekilde paylaşmak durumundayım.
      Saygılar, sevgiler.

  13. Özge GÖK

    Sık sık istifade ettiğim bir yer burası. Kıymetli emeğiniz için çok çok teşekkür ederim. Bir eser hakkında merak edilebilecek çoğu şeye tek bir bağlantı ile kolayca ulaşılabiliyor. Bu gerçekten çok büyük bir nimet. Umarım nesilden nesile bestesiyle, güftesiyle, fikriyle bu eserler yaşatılır. Saygılarımla.

  14. B.Nuri ERSOY

    Sayın Hocam, sayfanızı bir şarkının notalarını ararken tesadüfen keşfettim. Ben, müzikle amatörce uğraşan biriyim. Ud çalmaya çalışıyorum. Bazı amatör korolara devam ediyorum. İzmir’de yaşıyorum. Malumunuz olduğu üzere, pandemi nedeniyle koro çalışmalarına ara verildi. Bazı yorumlarımı da youtube sayfamda paylaşıyorum. Kendimi sürekli geliştirme gayretindeyim. Sizin bu sayfanız da bana çok iyi geldi. Artık zaman zaman kullanacağım. Hocam, çok büyük bir hizmet yapmışsınız bu sayfayı açmakla. Emeğinize sağlık…

  15. Ekrem T.

    Siteniz eşsiz bir hazine niteliğinde. Ben de 17 yaşında bir musiki müptelası olarak musikimizi bilhassa nesildaşlarım olan Z kuşağına tanıtmaya çalışıyorum. Allah sizin gibilerden razı olsun.

  16. Tunç Tanyeri

    Sitenizi yeni fark ettim. Büyük bir emek, büyük bir hizmet. Klasik şarkılar, halk türküleri, dini musiki… Hepsine düşkün biri olarak size çok teşekkür etmek isterim, değerli Salih Bora.

  17. Matt

    Hocam, özellikle Cumhuriyet öncesi ve Cumhuriyet Dönemi eserlerini sitenizde bulabilmek beni çok sevinidiriyor. Belirtmem gerekir ki onca nadide eserin sözleri ve notalarını hiçbir yerde bulamazken burada buluyorum. Emegenize ve elinize saglık dilerim.

    Esenlikler.

Bir yanıt yazın