SalihBora.Com

Menü
  • Ana sayfa
  • Sanatçılar
    • Bestekârlar
    • Şairler
    • Gönül verenler
    • Saz sanatçıları
    • Ses sanatçıları
  • Eserler
    • Şarkılar
    • Türküler
    • Saz eserleri
  • Notalar
  • Bilgiler
    • Hakkımda
    • Makamlar
    • Usûller
    • Çalgılar
    • Nedir?
    • Öyküler
    • Diğer bilgiler
    • İletişim
    • Üyelik
  • Arama

Kırcaliyle Arda arası – Öyküsü

Kırcaliyle Arda arası türküsünün öyküsü

Kırcaliyle Arda arası öyküsünü Havva Karakaş anlatıyor:

Yusuf ile Feride, birbirlerini çok severler ve kendi aralarında nişanlanırlar. Ancak aileleri bir türlü evlenmelerine razı gelmez. Yusuf bir gün kafasında bir plan yapar. Arda Nehri’ni sevdiğiyle geçerek, izlerini kaybettirip yeni bir hayat kurmayı düşler. Bu durumu Feride’ye anlatır.

Birlikte bir gece kaçarlar. Kayıkla Arda Nehri’nden geçmek için dayılarının köyü Kırcali’ye giderler. O geceyi orada geçirirler, aynı yatakta yatarlar. Ama babasının rızası ve nikâhı olmadığından, birbirlerine dokunmazlar. Yusuf, belindeki kamayı ve boynundaki cevşeni çıkarır, yatağın ortasına koyar.

Bak Feride: “Ben senden yana dönersem, Kur’an çarpsın, kılıç kessin. Sen benden yana dönersen kılıç kessin, Kur’an çarpsın” diyerek, yemin edip uyurlar. Sabahleyin saat sekiz civarında erkenden, Arda Nehri’ne inerler. Arda boyunda bağlı bulunan kayığı bulurlar ve onunla karşıya geçmek isterler. Akşamdan yağan yağmur, Arda nehri’nin sularını yükseltmiş, oluşan sel suları nehri dalgalı ve şiddetli akar hale getirmiştir.

Feride, Yusuf’un kolundan tutarak: “Dalgalar çok yüksek, bu kayık bizi karşıya geçirmez. Ne olursun geri dönelim” der. Yusuf ise: “Geri dönersek vururlar bizi. Merak etme ben bu suları çok iyi bilirim.” der. Kayığa binerler. Azgın dalgalarla boğuşarak karşıya geçmeye çalışırlar. Güçlü bir dalga gelip, kayığı ikiye böler. Feride bir çığlık atar.

Yusuf bir eliyle Feride’nin elini tutarken, diğer eliyle de, su içinde kalınca ağırlaşan poturunu çıkarır. Büyük güçlükle azgın dalgalarla boğuşarak, Feride’yi Arda kenarına getirmeyi başarır ve ağaç dallarına tutunmasını ister. O arada güçlü bir dalga gelir. Yusuf’u alıp deryanın içine atar ve Yusuf gözden kaybolur. Feride arkasından bağırır. “Yusufummmm!… Demedim mi sana kayığımız batacak”…

Onun o sesine köylüler gelir. Feride, iki elinin arasına aldığı başını sallayarak bu ağıtı söyler. Feride bir daha evlenmez. Genç kızların, aşıkların, sevgilerin, kavuşamayanların dert ablası olur. Bu ağıt zamanla “Deryalar” olarak bilinen meşhur Rumeli Türküsü olur. İnsanı kimi zaman uzaklara götürür, kimi zaman da uzun uzadıya bir iç çektirir ki; nehirler, deryalar, dağlar hürmet eyler… Kaynak: medyakesan.com.tr

Türküsü ve Notası
Arif Şentürk ten Deryalar Türküsünün Hayatı Tarihçesi
Önceki sayfa
Sonraki sayfa
Etiketleri:Kırcaliyle Arda arası

Yorumunuz

Cevabı iptal et

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

SalihBora.Com

  • Son Yorumlar:
  1. Adalet - Şükran Özer Doruk

    İlahi adalet kimsenin hakkını kimsede bırakmaz sabret ve bekle boşuna dememişler alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste…….

  2. Cemil Türkay - Mine Yalçın

    Gerçekten çok harika bir ses. Allah vergisi... Hemşehrim.

  3. Yaşar ÖZÜRKÜT - Burcu Göktürk

    Olursa bu kadar olur. Ses, mimik, yorum, eda, dinlerken doyumsuz zevk alıyorum. Yolunuz açık olsun. TRT Türkü yönetimini de kutluyorum…

  • Son Eklenenler:
  • Gönül Akın
    Gönül Akın
    T.R.T. Ankara Radyosu Türk sanat müziği ses sanatçısı ve ressam Gönül Akın,
  • Çal söyle güzel nağmelerin mest-i müdâm et şarkısı
    Çal söyle güzel nağmelerin mest-i müdâm et – Şarkısı
    Sözleri Çal söyle güzel, nağmelerin mest-i müdâm etÂvare gönül, şarkını çal, söyle,
  • Çal söyle güzel nağmelerin mest-i müdâm et notası
    Çal söyle güzel nağmelerin mest-i müdâm et – Notası
    Bestesi ve güftesi Şâhin Uçar‘a ait olan, Eviç makamı, Curcuna usûlündeki şarkı;
  • Çok Okunanlar:
Sâdettin Kaynak

Sâdettin Kaynak,1893 yılında İstanbul'da dünyaya gelmiş olup, Hâfız Hacı Fatih Camii Müderrislerinden Ali Alâüddin Efendi’nin oğludur.

Muzaffer İlkar hayatı

Muzaffer İlkar, 1910 yılında İstanbul’da dünyâya gelmiş, Beykoz Rüştiyesi’nde, daha sonra Kadıköy İdadisi’nde tahsilini tamamlamıştır.

Selâhattin Pınar

Selâhattin Pınar, 22 Ocak 1902 tarihinde, Üsküdar - Altunizade de dünyâya gelmiştir.

Copyright © 2022 SalihBora.Com
Saklaya, saklaya "bu hâle" geldiğimiz ve sitemdeki içerikler benim icâdım olmadığı için, bu sitenin bütün hakları "SAKSIZDIR."