
Tarih: 16 Şubat 1954, soğuk ve sisli günlerinden birini yaşıyordu Ankara. Ankara Numune Hastanesi’nin acilinde bu aşkın son şarkısının taksimi başlamıştı. Üç gün çalıştı doktorlar. Durduramadılar Ekrem Güyer‘in midesindeki kanamayı. Ama esas kanayan yara, eşi Müzeher Güyer‘in ve Türk musikinin kalbindeydi.
19 Şubat 1954 günü Ekrem Güyer, radyolarda sesi ile ve Müzeher’in kalbinde aşkı ile yaşıyordu. Müzeher Güyer, oğlu Metin ile yalnız kalmıştı. Ayaklarının üstünde durmaya çalışacaktı ama nasıl unutacaktı bu aşkı?
Günlerden bir gün, Müzeher Güyer radyo evinin koridorunda elinde bir kâğıtla beklerken, bestekâr Şekip Ayhan Özışık ile karşılaştı. Konuşurlarken elindeki kâğıtta, unutulmayan ve unutulmayacak olan bu aşkının güftesi vardı.