
Türkülerimizin kaynak kişileri, derleyenleri veya notaya alanlarından, Âşık Davut Sulârî’nin hayâtı ve ilgili türkülerimizin; bütün bilgileri, sözleri, notası ve video yorumları.
Hayâtı
Âşık Davut Sulârî, 17 yaşında, mânâ aleminde, bâde içen güçlü bir âşık. 45 yılı aşkın bir zaman, âşıklık geleneğini; sazıyla, sözüyle başarıyla yürütmüş, adını yurt içinde ve yurt dışında duyurmuş bir âşık.
Erzincan’ın, Çayırlı ilçesinde 1926 yılında dünyâya gelmiş, büyük annesinin çocuğu olmadığı için, babası Veli, çocuğunu nenesine vermiştir. Nüfus kaydı, Rindi Hanım’ın üzerine yapılmıştır. Dedesi, Kaltık Mehmet Ağa, tasavvuf şâiriydi. Genç Davut’a; saz çalma, şiir söyleme ve türkü yakma zevkini aşılamıştır.
Âşık Davut Sulârî, âşıklık geleneğinin ve halk şiirinin her türünde, başarılı örnekler vermiştir. Davut Sulârî’nin yaktığı türküler, bugün dâhi, usta halk türküsü sanatçıları tarafından TV de ve kasetlerde okunmaktadır.
Davut Sulârî, Ankara ve İstanbul radyolarında, 4 yıl, usta bölge sanatçısı olarak çalışmıştır. 1955 yılından itibaren, Konya’ya gidip, özel şiirli türkülü programlar sunmuştur.
Âşıklar bayramının Konya’da yapılmasında emeği geçmiştir. Usta âşık, türkü atışma ve güzelleme dallarında, büyük bir yetenek sâhibiydi.
Doğu Anadoluda, asırlardan beri, dilden dile anlatılan efsaneleri ve menkıbeleri şiirleştirir, sazıyla etkili bir makam ve deyişle, dost meclislerinde sunardı.
Bütün ömrünü, âşıklık geleneğine sadık kalarak sürdüren Sulari’yi; sazından, sazını, Sulari’den, hiçbir zaman ayrı düşünmek mümkün değildi.
17 Ocak 1985 tarihinde, Erzurum’da bir âşıklar meclisinde; yanık, yanık türkü yakarken, bu dünyâdan göçmüştür.
Kaynak: turkuler.com