
Eski adıyla turksanatmuzigi.org, yeni adıyla SalihBora.Com sitesi, toplamını Klasik Türk Müziği olarak adlandırdığım; 2.240 adet Türk sanat müziği şarkısı (Şarkı, Beste, Semaî, İlâhî, Kâr, Kanto vb.), 84 adet saz eseri (Saz semaisi ve Peşrev), 465 adet Türk halk müziği türküsünün (Türkü, Uzun hava, Oyun havası, Güzelleme, Bozlak, Deyiş, Semâh, Kırık hava, Ağıt vb.): Sözleri, 2.771 adet notası, 59 adet makamı, 33 adet usûlü, 47 adet şarkı ve türkü hikayesi, 299 adet bestekârı, 191 adet şairi, 69 adet türkülerimizin kaynak kişileri, derleyenleri ve notaya alanları, 132 adet saz sanatçısı ve 360 adet ses sanatçısı (bu sayfaların içindeki 12.108 adet youtube video bağlantısı) olmak üzere toplam: 6.991 sayfadır. Sâlih Bora
Bu Siteyi Yapma Amacım:
Başından (2009 yılının Ağustos ayından) itibaren tek başıma sâhibi ve yapımcısı olduğum sitemi, çocukluğumuzdan bugüne kadarki gelişimimizde bizlere Türk sanat ve halk müziği eserleri ile çok güzel bir duygu ve sevgi yolu çizen sanatçılarımıza karşı kendimi borçlu hissettiğim için yaptım. Bu borcumu, kültür miraslarımızdan biri olan müziğimizin; tanıtılması, hatırlatılması ve dolayısıyla da korunmasına az da olsa katkıda bulunarak ödemeye çalışıyorum.
Bunu yaparken de, internet ortamında bolca bulunan; sadece eserin nota fotoğrafının altına sözlerini ekledikleri, bazılarının da buna ilave olarak, hâlen mevcut olup olmadığı şansa kalmış bir video bağlantısı bulundurmalarından ibaret olan sayfalardan oldukça farklı sayfalar hazırlamaya çalışıyorum.
Yukarıda açıkladığım amacım doğrultusunda yaptığım ve sürdürmeye çalıştığım sitemin, elimden geldiğince özen göstermeme rağmen; konunun çok kapsamlı olması, oldukça eski bilgilere ve kişilere dayanması, isim benzerlikleri, mevcut kaynaklar içinde çelişen bilgilerin olması gibi çoğaltılabilecek nedenlerden dolayı, içeriğinin tamamının doğru ve güncel olduğunu iddia edemiyorum. Bu konuda yapıcı eleştirilerinize ve katkılarınıza da açığım.
Sitemdeki eserlerle ilgili olmasına rağmen, sitemde özgeçmişi bulunmayan, yetersiz veya hatalı bilgi içeren; bestekâr, şair, ses ve saz sanatçılarımızın siteme eklenmesi veya güncellenmesi için, sanatçılarımızın, yakınlarının veya sevenlerinin paylaşmalarını bekliyorum.
Mevcut Durum:
Her birimizin, klasik müziğimiz konusunda kendince bir katkı yapması gerektiğine ve yapabileceğine inanıyorum. Aksi halde; müziğimiz (Türk sanat müziği – Türk halk müziği – Klasik Türk müziği – Geleneksel Türk müziği – Ulusal müziğimiz – Türk musikîsi vb…) günümüzde giderek yaygınlaşan “kullan – at” yaklaşımını, her alanda uygulamaya kalkanların “Bu artık eskidi, bunu atıp yenisini alalım” gibi basit bir mantık yürüterek, eskisinin yenisinden daha değerli ve anlamlı olabileceğinin farkında olmadan yaptıkları tercihlerinin neticesinde, normal olarak her konuda yaşanan ve yaşanması gereken doğal değişim – gelişim sürecinin çok öncesinde kaybedilmektedir.
Klasik Türk Müziği Hobim:
Bence müzik: Dünyadaki iyi şeylere giden yolun başındaki kapının kilidini açabilen anahtarlardan biridir.
Bence beste: Hissedilen yoğun ve yüksek duyguların, ruhun derinliklerinden bazen bir bıçak, bazen de bir çicek gibi çekip çıkarılması ve sanatsal çerçeve içinde ortaya konmasıdır.
Uzun yıllardan beri Türk sanat müziği şarkılarını çok seven biri olarak 2000 yılında İstanbul/Sarıyer Musiki Derneği’ne başladım. Amacım; nota, makam, usul gibi temel bilgilerle birlikte, ud çalabilmem için gereken teknik bilgileri ve uygulamalı eğitimini almaktı. Değerli hocam Bedirhan Öğrenecek sayesinde bu amacıma ulaştım.
Ud almak için yaptığım araştırmalar neticesinde de, ud yapımcısı Ramazan Calay‘la tanıştım. Sayesinde güzel bir ud sahibi oldum. Ud almak isteyenlere kesinlikle tavsiye ederim. (Telefonu: 0216 330 81 43 – 0533 696 12 68)
Sarıyer Musiki Derneği, malesef yeterli katılımın ve desteğin sürdürülememesinden dolayı, 1983 yılından beri güçlükle de olsa devam ettirebildiği faaliyetini durdurmak zorunda kaldı. Çok düşük bir aidat karşılığında; Sarıyer’in merkezinde, haftada 3 gün eğitim veren ve seçici davranarak nezih çalışma ortamını koruyan bu dernek de kapanınca, müziğimizin ve insanlarımızın içinde bulunduğu durumu daha iyi anladım.
Bir Tavsiye:
Türk sanat müziğimizin güzelliğini daha önce yaşamaya başlamadığıma olan pişmanlığım; öğrendikçe ve dünyasına girebildiğimce giderek artıyor. “Zararın neresinden dönsen kârdır.” Onun için, size de geç kalmadan, mutlaka müzikle ilgilenmenizi tavsiye ediyorum.
Bu ilgi; dinlemek, izlemek (mümkünse yetinmeyin), söylemek, veya çalmak olabilir. Bu sizin sevginize, isteğinize, kabiliyetinize ve çalışmanıza bağlı. Müzik türü ve buna bağlı olarak müzik aleti seçimi de öyle. Lütfen, zaman veya maddi imkansızlık bahanelerine sığınmayınız. Müzik dernekleri, bu sayfayı okuyabilenler için sorun olmayacağını umduğum ücretlerle eğitim vermektedir. Denemenizi tavsiye ederim.
Müziğimizin Öncesi ve Sonrası:
Mustafa Kemâl Atatürk‘ün, 1 Kasım 1934 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde Türk müziği ile ilgili söyledikleri:
Ben çocukluk ve delikanlılık dönemimde, önce radyomuzdan daha sonra da siyah beyaz televizyonumuzdan; Türk sanat müziği şarkılarımızı, saz eserlerimizi ve Türk halk müziği türkülerimizi dinleyerek büyüdüm. Bunları dinlediğim, öğrendiğim için, bunları sevdim ve hâlâ da sevmeye devam ediyorum. Çünkü, daha sonra karşıma çıkan müzik türlerini, ister istemez daha önce öğrendiğim müziğimizle karşılaştırdım ve hiçbirini onun yerine koymaya değer bulmadım.
Bundan dolayı, güncel müziğin (çoğunlukla beğenmediğim örneklerinin) “Halkımız bunu istiyor, onun için bunu yapıyoruz” şeklinde savunulmasına kesinlikle katılmıyorum. Aksine, halkımıza ne verilirse, ne öğretilirse, ne dinletilirse onu seveceğini ve isteyeceğini düşünüyorum.
Konu ile ilgili olarak Prof. Dr. Nevzat Atlığ, bir zamanlar 15-16 yaşlarındaki bir ayakkabı boyacısının ayakkabısını boyarken, Nideyim sahn-ı çemen seyrini cânânım yok yürük semaîsini söylemesini, sebep-sonuç ilişkisiyle anlatıyor:
Şimdi çocuklarımıza ve gençlerimize; ne dinlettiğimize, ne seyrettirdiğimize ve ne öğrettiğimize bakarsak, gelecek dönemde Türk müziğimizin başına gelecekleri kolaylıkla tahmin edebiliriz. Evet, Türk Musikisi Devlet Konservatuarlarımızdan ve derneklerimizden yüzlerce gencimiz yetişiyor ama, müziğimizle birlikte genel olarak tüm kültürel değerlerimizde yaşanan yıpranma karşısında, bu gençlerimiz ve müziğimiz acaba ne kadar direnebilecek? Bakınız: Eyvah! Konservatuardan mezun oluyorum – Dr. Ayhan Sarı”
İşin ekonomik yönüne baktığımızda ise, yok denecek kadar az sayıda yeni Türk sanat müziği şarkısı bestelenmesi nedeniyle, eski şarkıları içeren az sayıda “nostaljik” albümün çıktığını ve pek fazla da talep edilmediğini görüyoruz. Yani, müziğimiz artık pek para da etmiyor.
Bu devirde, parasal karşılığı olmayan bir şeyi, “değer” olarak tutmak çok zor… SB
Yapılabilecek Bir Şey Var Mı?
Ben bu sorunun çözümüne önemli ölçüde katkıda bulunabilecek gücün sadece devlet yönetimimizde olduğunu, isterse; kurumları ve klasik Türk müziği konusunda “şimdilik” yeterli sayıda bulunan bilgi birikimine sahip vatandaşları ile, zaman içinde klasik bütün değerlerde doğal olarak yaşanan ve yaşanması gereken tercih değişikliklerini, mâkul duruma getirebileceğini düşünüyorum. Devlet kurumlarından kastettiğim; Milli Eğitim Bakanlığı, Kültür Bakanlığı ve T.R.T.’dir. Bilgi birikiminden kastettiğim ise, bu konuda bilgiye ve tecrübeye sahip olan yaşayan insanlarımızdır.
Bu iki gücün, devlet eliyle birleştirilmesi ve yetkilendirilmesi ile oluşturulabilecek yeni bir yapının, dünyayı değiştiremese de, müzik kültürümüzün tekrar hatırlatılması, canlandırılması ve yaşamaya devam etmesi için gereken alt yapıyı oluşturabileceğini, uygulanmasını sağlayabileceğini ve gelecekle ilgili planlamalarıyla da, sürdürülebilir bir sahiplik sorumluluğu yaratabileceğini düşünüyorum.
En basit örneği için, benim gibi bir “alaylının” tek başına,“kafasını gözünü yararak“ 12 senede yaptığı bu site yerine, yukarıda belirttiğim kurumların ve kişilerin birlikte nasıl bir (Ulusal – Geleneksel – Klasik vb…) Türk müziği sitesi hazırlayabileceklerini düşünür müsünüz? Sadece bunu yapsalar bile yeter… Sâlih Bora
Sitemin herhangi bir sayfası ile ilgili görüşünüzü, o sayfanın altında bulunan “Yorumunuz” alanından paylaşabilir, sitemin geneli ile ilgili görüş ve isteklerinizi de, İletişim bağlantısından sadece bana iletebilirsiniz.
Hasan İskender
Değerli Salih BORA Bey, merhaba.
salihbora.com web sitenizi, öncelikli olmasa da zaman zaman ziyaret ve istifade ettiğimi söylemek isterim. Hakkınızda ki bilgilere ulaştığımda da, size olan sevgi ve saygım daha da artmış oldu. Özellikle müzik sanatında güfte ve besteler üzerinde çokça ve şuursuzca yapılan müdahalelere rağmen, bizler müziği seviyoruz ve çok yönlü araştırmaya da devam ediyoruz. Bu satırları sizinle paylaşmama vesile olan nedir diye sorarsanız; Güftesi Sâdık Açar’a ait olan şiiri, Hüseyni makamında ve Müsemmen Usulde besteleyen ve günümüze kadar ulaşan “hem cemalin gösterip, çekmek olur mu kendini” adlı eser ile ilgili yaptığım araştırmada, sitenizde, sayfalarınızda ve nota bilgisinde yer alan Prof. Dr. Sâdık Acar’ın bu eserle hiç bir ilgisi olmadığı bilgisine ulaştım. Şöyle ki; sizin SB rumuzlu / logolu Prof. Dr. Sâdık Acar paylaşımınız, doğum tarihine hiç bir yerde rastlayamadığımız, ölüm tarihine ise oğlunun yazdığı bir makale sonucu 2008 yılı olduğuna, bizzat kendisini arayarak ulaştım. Diğer bir ifadeyle bu kişi, bestekâr Zeki Duygulu’nun ölümünden sonra dünyaya gelmiştir. Bu da böyle bir eserin sözlerinin sahibi olmadığının kanıtıdır. Siz de araştırmak isterseniz Dokuz Eylül Üniv. İİBF Bölüm sekreteri aracılığıyla oğlu Hüseyin Acar Bey’e ulaşabilirsiniz.
Aşağıda size ait olan felsefe ve bize tavsiyenize ise bayıldım.
Bence müzik: Dünyadaki iyi şeylere giden yolun başındaki kapının kilidini açabilen anahtarlardan biridir.
Bence beste: Hissedilen yoğun ve yüksek duyguların, ruhun derinliklerinden bazen bir bıçak, bazen de bir çiçek gibi çekip çıkarılması ve sanatsal çerçeve içinde ortaya konmasıdır.
Sayfanız ile ilgili görüş ve yorumların bildirilmesini istemeniz de zerafetinizi gösteriyor.
Umarım yanlış anlaşılmamışımdır.
Sevgi ve saygılarımla
Hasan İSKENDER
Sâlih Bora
Sayın Hasan bey, öncelikle iltifatlarınız ve paylaştığınız bilgi için çok teşekkür ediyorum. Eserlerimizin bilgilerini, mevcutlar içinde “genellikle” en güvenilir durumda olan T.R.T. kaynağından alıyorum. Eserin nota sayfasındaki ilk nota da, T.R.T. kaynaklıdır. Bunun dışında kendimi, kendi başıma bir tercihte bulunmaya yetkili görmediğim için, bu şekilde paylaşmak durumundayım.
Saygılar, sevgiler.
Mustafa Kartal
BU YAPILAN HİZMET, MUAZZAM BİR ÖZVERİ ERBÂBINCA ANLAŞILIR ANCAK DEĞERİ.
NİCE ÂRİFAN DAHİ BURDA BULUR KIYMETİ DUÂDIR MÜKÂFÂTI, GÖNÜLLERDEDİR YERİ.
Sâlih Bora
Teşekkür ederim Sayın Kartal.
Saygılar, sevgiler.
Mine Merk
Bende bir Türk Sanat Müziği sevdalısı olarak sayfanızı geçen sene keşfettim. Taktire şayan.. Ve gurur duydum.. Her şey gönlünüzce olsun. Şahane bir çalışma. İyi ki varsınız. Teşekkür ederim… Sevgiler.
Sâlih Bora
İltifatınız için teşekkür ederim, güle güle kullanın.
Saygılar, sevgiler.
Yalçın Aksu
Sitenizi çok çok beğendim. Bunun için aylarca yoğun bir şekilde çalıştınız. Muazzam katkınızdan dolayı tebrik ederim. Sadece istediğim sanatçılara ve makamlara daha kolay şekilde adrese yazarak ulaşabilir miyim? Ömrünüzün uzun olması için duacıyım…
Şükran Günay
Bana göre tek ve çok değerli bir çalışma ürünü olan sayfanız bana huzur veriyor sayın hocam.
Sonsuz teşekkürler.
Sâlih Bora
Böyle düşünmenize memnun oldum, teşekkür ederim. 🙂
Saygılar, sevgiler.
Antonio Gómara Roncal "Toni"
Sevgili efendim, google tercümanı üzerinden yapılan çevirinin doğru olup olmayacağını bilmiyorum. İspanya’danım ve Türkçe bilmiyorum, ancak harika çalışmanız için teşekkür ederim ve paylaştığınız için müziği tanımanın tek yolu bu. Ney’i üflemeye başladım ve onun çalışmalarında bana çok yardımcı oldu. Selamlar
Kadri Yalçınkaya
Salih Bey, bu güzel çalışmanız için çok teşekkürler, walkmanimdeki TSM şarkıları için, şarkı sözlerini sitenizden bulup şarkılara monte ediyorum, böylelelikle ben de şarkılara eşlik etmeye çalışıyorum… Ayrıca sitenizdeki ses kalitesi iyi ve indirilebilen videoları da mp3 olarak dönüştürüp arşivimi zenginleştiriyorum… Ellerinize sağlık…
Balamir Yasa
Sitenizi daha önce de şimdi de zevkle ve hayranlıkla izliyorum. Musikimiz hakkında herhangi bir bilgiye ihtiyacım olduğunda ilk başvurduğum yer bu sitedir. Ellerinize, emeğinize sağlık.
Sâlih Bora
Musikimizi önemsediğiniz, sitemin farkını fark ettiğiniz ve beğendiğiniz için ben de size teşekkür ediyorum. 🙂
Mehmet Selçuk YALÇIN
Merhabalar Salih bey;
Öncelikle, bu güzel site ile biz Türk Sanat Müziği severleri buluşturduğunuz için size teşekkürlerimi sunmayı bir borç bilirim. Ellerinize, emeklerinize sağlık efendim.
Sitenizi biraz daha keşfettikten sonra, aklıma gelen bir fikri buradan uygulamaya koyabilir miyiz diye sizinle iletişime geçeceğim. Bu arada sayfanın en altına koyduğunuz;
-“Saklaya, saklaya “bu hâle” geldiğimiz için ve sitemdeki içerikler benim icâdım olmadığı için, bu sitenin bütün hakları “SAKSIZDIR.”-
ibaresi benim gibi daha bir çok kişiyi gülümsetmiştir diye tahmin ediyorum ve daha çok Türk Sanat Müziği paylaşımlı günler diliyorum efendim.
Sâlih Bora
Merhaba sayın Yalçın. Öncelikle övgünüz için teşekkür eder, belirttiğiniz fikrinizi de beklerim. Sayfalarımın altında bulunan “Saksızdır” mesajımı, kimseyi gülümsetmek için değil, gerçek görüşümü belirtmek için yazdım ama, cümlemi site sahiplerinin bolca kullandığı “Saklıdır” kelimesinin karşıtı olarak ilk aklıma gelen “Saksızdır” kelimesi ile bitirmemin, cümleyi biraz esprili hale getirdiğini de kabul ediyorum. 🙂
mayster
Üyeliğimi yaptığınız için teşekkür ederim. Uzun yıllar sitenizi kullandım. Çok güzeldi, şimdi daha da güzel ve harika olmuş. Paylaşımınız için emeğinize sağlık. Müzik severler adına TEŞEKKÜR ediyorum. Her şey gönlünüzce olsun.
Sâlih Bora
Sayın Şenol bey, farkındalığınız için sizi kutluyor ve iltifatınız için de teşekkür ediyorum. Saygılarımla.
ŞENOL CİRA
HOCAM HARİKA BİR ÇALIŞMA YAPMIŞSINIZ. O KADAR GÜZEL BİR ARŞİV DÜZENLEMİŞSİNİZ Kİ, TAKTİR ETMEMEK MÜMKÜN DEĞİL. KELİMELER KAFİ GELMİYOR.TEŞEKKÜRLERİMİ SUNUYORUM. BU EMEĞE TÜM ÜLKENİN SAHİP ÇIKMASINI BEKLİYORUM. SAYGILARIMLA