Santur çalgısı

Santur, (farklı deyişlerle; santur, santour, santoor) Irak, İran ve Hindistan kökenli, “Yamuk” şeklinde bir çalgıdır. Genellikle ceviz ve benzeri ağaçlardan yapılır.

Kutu şeklinde olan klasik santurun, 72 – 160 teli vardır. Bu teller üzerine, ahşaptan yapılan küçük mızraplar (zahme) ile vurularak çalınmaktadır. Ayrıca santur’un “Cimbalom” denilen, piyano benzeri ayaklı türleri de vardır.

Bu şekilde, hem telli çalgı, hem de vurmalı çalgı niteliği taşıyan müzik aletlerine, kordofon adı da verilmektedir. Bir Kitara türü olan enstrüman, biçimsel olarak kanuna da benzer.

Yaklâşık 3.500 yıllık bir geçmişi olan santur, kimilerine göre Tevrat’ta bahsedilen “Psanterin” sözünden gelmedir. İbranilerde, Mısır, Avrupa ve İran’da küçük değişimler göstererek kullanılmıştır.

Türkiye’de ise, 19. ve 20. yüzyıl başlarında kullanılmaya başlamış, Santurî Ethem Bey ve Ziya Santur ( 1862 – 1952) tarafından icra edilmiştir.

Amerika’da (Hammered Dulcimer), Çin’de (Yangtjin), İsviçre, Almanya ve Avusturya’da (Hackbrett), Fransa’da (Tympanon), Macaristan’da (Cimbalom), İrlanda’da (Tiompan), Yunanistan’da, Türkiye’de, İran’da, Romanya’da (Timbal) ve Hindistan’da (Santoor) gibi farklı adlar altında ve değişik formlarda (iki telli, dört telli, 12 perde, 19 perde vb.) kullanılmış ve kullanılmaktadır.

Santur hakkında söylenegelen bir efsaneye göre, “kadın sesine benzediği” gerekçesiyle, İran’da Şah tarafından 500 yıl boyunca yasaklanmıştır. Günümüzde Türkiye’de santurun yaygın bir kullanımı yoktur. Kaynak: tr.wikipedia.org

Opr. Dr. Ümit Mutlu, Santur ile Neyzen Tevfik’in Nihavend Saz semaisini çalıyor:

Santuri Dr Ümit Mutlu ( neyzen tevfik saz semaisi )
Persian Santur - Chaharmezrab Nava | سنتور - چهارمضراب نوا

Sâlih Bora

1956 yılında İstanbul’da dünyâya geldim. 2009 yılının Ağustos ayından itibaren tek başıma sâhibi ve yapımcısı olduğum sitemi (önceki ismiyle turksanatmuzigi.org), çocukluğumuzdan bugüne kadarki gelişimimizde, bizlere Türk sanat müziği ve Türk halk müziği eserleri ile çok güzel bir duygu ve sevgi yolu çizen sanatçılarımıza karşı kendimi borçlu hissettiğim için yapmaya başladım. Bu borcumu, sitemin kültür miraslarımızdan biri olan müziğimizin; tanıtılması ve hatırlatılmasına az da olsa katkı sağlayacağını umarak ödemeye çalışıyorum...

Bir yanıt yazın