Eserin künyesi

Bestecisi: Zülfü Livaneli
Güfte şairi: Sabahattin Ali
Formu: Türkü formu

Sözleri

Sene 1341, nefsime, uydum
Sebep oldu, şeytan, bir cana, kıydım
Kâtil defterine, adımı, koydum
Eşkiyâ, dünyâya, hükümdar, olmaz

Sen üzülme, anam, dertlerim, çoktur
Çektiğin çilenin, hesabı, yoktur
Yiğitlik yolunda, üstüme, yoktur
Eşkiyâ, dünyâya, hükümdar, olmaz

Çok zamandır, çektim, kahrı, zindanı
Bize de, mesken oldu, Sinop’un, hanı
Firar etmeyilen, buldum, amanı
Eşkiyâ, dünyâya, hükümdar, olmaz

Sinop kalesinden, uçtum, denize
Tam, üç gün, üç gece, göründü, Rize
Karşıki dağlardan, gel oldu, bize
Eşkiyâ, dünyâya, hükümdar, olmaz

Bir yanımı, sardı, müfreze, kolu
Bir yanımı, sardı, Varilcioğlu
Beşyüz atlı, ile, kestiler, yolu
Eşkiyâ, dünyâya, hükümdar, olmaz

Sene 1341: Milâdi takvime göre, 1923 yılı

Öyküsü

Sene 1341, nefsime, uydum türküsünün öyküsü

Rize’nin şimdiki adı Portakallık olan Haldoz mahallesindeki bir düğünde, kardeşinin bıçakla karnından yaralanması üzerine, kendisine haber verilen Sandıkçı Şükrü, olay yerine giderek kardeşini kanlar içinde buluyor ve kardeşini yaralayan Abdi Ağa’nın uşağını (bir anlatıma göre de Abdi Ağayı) orada vuruyor.

Bu olay üzerine hapishaneye düşen Sandıkçı Şükrü, bir süre sonra bazı arkadaşlarıyla birlikte hapishaneden kaçıyor ve dağa çıkıyor. Sandıkçı Şükrü, dağa çıktıktan sonra, yönetimle işbirliği yaparak, kendisini hileyle zehirlemek isteyen biriyle, karısı Fadime’yi elinden almak isteyen başka birini de öldürüyor.

Sandıkçı Şükrü’nün adı, bu olaylardan sonra daha da yaygınlaşıyor. Fakirlere bir şey yapmaması, zenginlerle mücadele etmesi yüzünden, halk tarafından da seviliyor ve destekleniyor. Bu ve benzeri erdemleri yüzünden kendisine yardım edenler çoğalıyor.

Sandıkçı Şükrü’nün türküde adı geçen Perilizade adında zengin birine haberler göndererek, yoksullara mısır dağıtmasını istediği, yoksa kendisini cezalandıracağı tehdidinde bulunduğu söylenir.

Nitekim Sandıkçı Şükrü’nün isteğini yerine getirmeyen Perilizade’nin mısırlarını adamlarına toplattırdığı ve yoksullara dağıttırdığı yaşlılarca da anlatılır.

Rize’nin Camiönü (Arkotil) mahallesinden Hüseyin Kutlu adında Sandıkçı Şükrü dönemine yetişmiş bir yaşlı “Çevrede başı belaya giren Sandıkçı’nın yanına geliyordu. Sandıkçı hem geleni koruyor, hem yardım ediyordu” diyor. Kardeşiyle birlikte, türküde adı geçen Urusba (şimdiki adı Uzunkaya) köyünde eski bir kahvede otururken, zaptiyeler çevresini sarıyorlar.

Zaptiye Çavuşu Abbas Çavuş, Sandıkçı’nın teslim olmasını istiyor, ancak Sandıkçı kabul etmeyerek Abbas Çavuş’tan çekip gitmelerini istiyor. Zaptiye Çavuşu da bunu kabul etmeyince çatışma çıkıyor. Sandıkçı ve kardeşi, Zaptiye Çavuşu ile birkaç zaptiyeyi öldürerek kaçıyor.

Sandıkçı Şükrü’nün bu olaydan sonra bir ara yakalanıp zincire vurularak batıya gönderildiği fakat kapatıldığı yerden atlayıp Rizeli sandalcılar tarafından kurtarıldığı anlatılır. Sandıkçı Şükrü’nün Sinop kalesinde tutukluyken denize atladığı ve kurtulduğu anlaşılıyor.

Sandıkçı Şükrü’nün yakalanmaması ve her geçen zaman içinde daha çok halk desteği sağlaması üzerine, Trabzon Valisi Kadir Paşa önemli sayıda adam toplayarak, Sandıkçı’nın üzerine gönderiyor. Sandıkçı’nın üzerine gönderilen süvariler, kolcu kayıklarının reisi Varilcioğlu Sadık’ı da yanlarına alıyorlar.

Sandıkçı Şükrü Of ilçesinin İkizdere köyü yakınlarındaki Sanlı adlı bir mezrada bir yaşlı kadının evinde otururken ihbar ediliyor. Çevresi atlılarca sarılıyor. Varilcioğlu da yanlarında. Sandıkçı Şükrü teslim olmak istemiyor. Fakat eskiden tanıştığı Varilcioğlu Sadık teslim olursa öldürülmeyeceğini söyleyerek onu ikna ediyor.

Sandıkçı Şükrü de buna inanarak teslim oluyor. Fakat Varilcioğlu ile zabtiyeler, teslim olarak önlerinde yürüyen Sandıkçı Şükrü’yü arkadan kurşunlayarak öldürüyorlar. Türkülerden, gövdesinin şehre getirilerek halka gösterildiği anlaşılıyor. Sandıkçı Şükrü’yü doğrudan gören ve tanıyan Refii Cevat Ulunay, ondan; “Yaptıklarına pişman olmuş, fakat affedilmeyeceğini bildiği için teslim olmayan mert bir insan” olarak sözediyor.

Video yorumları

Edip Akbayram

Edip Akbayram - Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz

Soner Olgun

Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz - Soner Olgun Müzik

Zülfü Livaneli

zülfü livaneli(eşkiya dünyaya hükümdar olmaz)

Notası

Sene 1341 nefsime uydum notası

Bir yanıt yazın