Âmir Ateş, 1942 yılında Kandıra’da dünyâya geldi. Eğitimini dini yönde geliştiren bestekâr, küçük yaşlarda İstanbula gelerek zamanının en değerli Üstatlarından feyz almanın gayreti içinde olmuştur.
Başta Hasan Akkuş, Kemâl Batanay, Sabahattin Volkan, Haul Can, Sâdettin Kaynak gibi büyüklerin öğrencisi olmuş olsa bile, gönlünün bir şekilde huzura kavuşmuş olmasının hazzına varamamış, ta ki Üsküdar musiki cemiyeti ümmânının derinliklerinde kendini kaybedene kadar (1959).
Beste calışmalarına hemen aynı tarihlerde başlamış olan bestekâr, musikimizin sanat, dini, halk müziği ve saz eserleri gibi dallarında pek çok denemeler yaparak bugüne değin 700-800 civarında eser vücuda getirmiş, radyo, televizyon gibi kurumlarda kendi adını taşıyan ilâhi korosu ile programlar yapmış ve eserlerinden meydana gelen konserler tertip etmiştir.
Üsküdar musiki cemiyetinin de beste ve etüt dersleri hocalığını yapmış olan bestekârımız, gördüğü her güzelliği, duyduğu her duyguyu, denenmemiş bir çok motifleri ele almak suretiyle, benzerliklerin de ötesinde, orijinal, yeniliklere daima gönlünü hizmete amâde ederek öğrencilerine de bu duyguları aşılamanın gayretkeşliği içinde olmuş ve öğrencilerinden bunun semeresini de görmüş olmanın bahtiyarlığına ermiştir.
Besteci olarak tanıdığımız Âmir Ateş, mevlidhân olarak da ününü duyurmuş ve bu yönde de pek çok öğrenci yetiştirmiştir. Değerli hocası Emin Ongan beyefendinin vefatına çok üzülen bestekãr, yine büyük Bestekâr Yesâri Âsım Arsoy ile adeta bir baba – oğul ilişkisi içinde olmuş, kader bu ya, onun da vefatıyla yine değerli insan Yıldırım Gürses gibi çok yönlü bir sanatçı ile kardeşlik noktasına varan arkadaşlığı olmuştur.
Yıllar sonra yüce Mevlâ, Onu da digerleri gibi huzuruna alarak, bestekârımizı hayâtta kalan diğer arkadaşları ile daha yoğun beraberliklere yöneltmiştir. Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca, Avni Anıl, Selahattin İçli ve Erol Sayan ile fevkalâde dostluk ve ağabey-kardeş ilişkisi içinde olan bestekârımız, gönlünü, sevgi ustası celebiliği ile kıymet bilen herkese açmakta sakınca görmemektedir.
Üsküdar musikl cemiyetindeki hocalıgının yanı sıra, anadolu yakası telefon baş müdürlüğü, Türkiye denizcilik işletmeleri, İstanbul ehli Kurân ve mevlidhânlar derneği tasavvuf koroları gibi bir çok topluluktan başka diyanet işleri başkanlığı seminer ye kurslarında da hocalık yapmıştır.
Bestekârımızın dini bestelerinden oluşan 5 kaset ve CD halindeki eserlerin ilki halkımızın beğenisine sunulmuştur. Bestekârımız, evli olup; Furkan adında bir oğlu ile Şevval adında bir kızı vardır.
Kaynak: Üsküdar Musiki Cemiyeti
Âmir Ateş anlatıyor