SalihBora.Com

Menü
  • Ana sayfa
  • Sanatçılar
    • Bestekârlar
    • Şairler
    • Gönül verenler
    • Saz sanatçıları
    • Ses sanatçıları
  • Eserler
    • Şarkılar
    • Türküler
    • Saz eserleri
  • Notalar
  • Bilgiler
    • Hakkımda
    • Makamlar
    • Usûller
    • Çalgılar
    • Nedir?
    • Öyküler
    • Diğer bilgiler
    • İletişim
    • Üyelik
  • Arama

Kemânî Ali Ağa, hayâtı ve eserleri

Kemani Ali Ağa

Kemânî Ali Ağa’nın 1765 – 1770 yılları arasında bir tarihte, İstanbul’da dünyâya geldiği tahmin edilmektedir. Küçük yaşlarında Enderûn’un “Hazine Odası”na alınmış ve 1813 yılında başçavuş olmuştur. Eğitim ve öğrenimini burada tamamlamış, “sinekeman” (Sekiz telli ve büyükçe bir keman türü) çalmasını öğrenmiştir.

Mûsikiyi Enderûn hocalarından öğrenen Kemânî Ali Ağa’nın, sesi de güzel olduğu için bazen fasıllarda hânendelik de yapmış ve bu okulun gelenekleri içinde muhasipliğe kadar yükselmiştir.

İçkiye düşkünlüğü sebebiyle bir süre saraydan uzaklaştırıldı ise de, bir zaman sonra görevine iâde edilmiştir. Saraydan uzaklaştırılması ile ilgili olarak başka söylentiler de vardır: Bir ramazan günü, Kemânî Ali Ağa sarayın bahçesindeyken, kılık değiştirerek bahçeye gelen pâdişahı tanımamış ve gerektiği kadar saygı göstermemiş.

Oruç hali ile istemeden sebep olduğu bu olay üzerine hiddetlenen pâdişah da, onu sürgüne göndermiş. Sonrasında, silâhtar İbrahim Ağa’nın tasavvufu ile saraydaki görevine geri dönen Ali Ağa, huzurda yapılan bir fasıldan sonra affedilmiş. Saraya bu ikinci girişinden sonra müezzinlik yapmıştır.

19. yüzyılın en önemli saz eserleri bestekârlarından biri olan Kemânî Ali Ağa, şişman bir kimseymiş ve bir bacağı da sakatmış. Elimizde bulunan eserlerinde “klâsik okul’un bütün kâidelerine bağlı bir sanatkâr olarak görünmesine rağmen, bir takım yeni buluş ve heyecanların izlerini bulmak da mümkündür.

Ayrıca eserlerinde duygulu bir ifade gücünün bulunuşu dikkati çeker. Bu durum, şehnaz makamındaki peşrevinde özellikle belirgindir. Bilinen eserleri; beş peşrev, üç saz semâsi ve otuz kadar şarkıdan ibarettir.

Şarkıları Hacı Ârif Bey’den önceki bestekârların eserlerine göre oldukça orjinal olan Kemânî Ali Ağa, 6 Haziran 1830 tarihinde, İstanbul’da vefat etmiştir. Kaynak: eksd.org.tr

Kemânî Ali Ağa Besteleri
Önceki sayfa
Sonraki sayfa

Yorumunuz

Cevabı iptal et

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

SalihBora.Com

  • Son Yorumlar:
  1. Adalet - Şükran Özer Doruk

    İlahi adalet kimsenin hakkını kimsede bırakmaz sabret ve bekle boşuna dememişler alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste…….

  2. Cemil Türkay - Mine Yalçın

    Gerçekten çok harika bir ses. Allah vergisi... Hemşehrim.

  3. Yaşar ÖZÜRKÜT - Burcu Göktürk

    Olursa bu kadar olur. Ses, mimik, yorum, eda, dinlerken doyumsuz zevk alıyorum. Yolunuz açık olsun. TRT Türkü yönetimini de kutluyorum…

  • Son Eklenenler:
  • Gönül Akın
    Gönül Akın
    T.R.T. Ankara Radyosu Türk sanat müziği ses sanatçısı ve ressam Gönül Akın,
  • Çal söyle güzel nağmelerin mest-i müdâm et şarkısı
    Çal söyle güzel nağmelerin mest-i müdâm et – Şarkısı
    Sözleri Çal söyle güzel, nağmelerin mest-i müdâm etÂvare gönül, şarkını çal, söyle,
  • Çal söyle güzel nağmelerin mest-i müdâm et notası
    Çal söyle güzel nağmelerin mest-i müdâm et – Notası
    Bestesi ve güftesi Şâhin Uçar‘a ait olan, Eviç makamı, Curcuna usûlündeki şarkı;
  • Çok Okunanlar:
Sâdettin Kaynak

Sâdettin Kaynak,1893 yılında İstanbul'da dünyaya gelmiş olup, Hâfız Hacı Fatih Camii Müderrislerinden Ali Alâüddin Efendi’nin oğludur.

Muzaffer İlkar hayatı

Muzaffer İlkar, 1910 yılında İstanbul’da dünyâya gelmiş, Beykoz Rüştiyesi’nde, daha sonra Kadıköy İdadisi’nde tahsilini tamamlamıştır.

Selâhattin Pınar

Selâhattin Pınar, 22 Ocak 1902 tarihinde, Üsküdar - Altunizade de dünyâya gelmiştir.

Copyright © 2022 SalihBora.Com
Saklaya, saklaya "bu hâle" geldiğimiz ve sitemdeki içerikler benim icâdım olmadığı için, bu sitenin bütün hakları "SAKSIZDIR."