Güzîde Gülpınar Taranoğlu

Güzîde Gülpınar Taranoğlu, sanat ve kültür dünyâmızda tanınmış kadın şairlerimizdendir.

Bu güne kadar Türk edebiyatına, 20’ye yakın kitap kazandırmış, sosyal ve toplumsal derneklerde hem kurucu ve hem de başkan olarak görev yapmış bir Türk kadınıdır.

Çevresindeki insanlara, maddi ve manevi açıdan çeşitli yardımlarda bulunan, örnek bir Anadolu kadınıdır. Ayrıca Türk sanatına, Türk kültürüne aşina, şiirleri şarkı sözü olmuş ve bu açıdan birçok ödül de almıştır.

Sırası gelmişken onunla ilgili bir anımı buraya aktarmak istiyorum.

1969 – 1972 yılları arasında Mardin ili, Kızıltepe İlçesi’nin Uluköyü’nde, yani eski adıyla Üzeyir Köyü’nde, İlkokul öğretmeni olarak görev yapıyordum.

O yıllarda çiçeği burnunda heyecan dolu bir köy öğretmeni idim. Güzîde Gülpınar Taranoğlu, o yıllarda Ankara’da sanat ve kültür etkinlikleri hazırlıyordu.

Yanılmıyorsam Tasvir ve Yeni Tanın Gazetelerinde sanat, kültür içerikli yazılar izliyor, benim de o yıllar da yazılarıma bu gazetelerde yer veriyordu. Daha sonra Kızıltepe – Uluköy’den yazdığım bir mektup üzerine, Güzîde Gülpınar Taranoğlu okulumuzu “Kardeş Köy” okulu olarak seçmişti.

Okulumuza kitap, kırtasiye gibi birçok katkılarda bulunmuştu. O günlerde Ankara’da yayınlanan Başkent gazetesi’nde (14 Ekim 1972) tarihli gazetede öğrencilerimizin fotoğraflarıyla bir manşetle yer almıştı. Ne denli güzeldi o günler, bir daha o güzelim günlere kavuşmak olası değildir.

Hepsi tatlı ve unutulmaz anılarda kaldı. Hatta hiç unutmam “Kardeş köyüm Uluköy” diye bir de şiir yazmıştı Güzîde Gülpınar Taranoğlu annemiz. İşte o tarihten bu yana Güzîde Gülpınar Taranoğlu ile Ana – evlat bağlamında dostluğumuz devam ediyor. Ben onu manevi annem olarak tanıyor ve onunla gurur duyuyorum.

Güzîde Gülpınar Taranoğlu’nun yayımlanmış eserleri

  1. Merhaba Dostum,
  2. Mutlu Acı,
  3. Toz pembe,
  4. İnsanlar Mutlu Yaşasın,
  5. Ve Mutluluk Çiçek Açar,
  6. Diyorum ki,
  7. Aşk Yıllara Yenilmez,
  8. Can Parçamız Çocuklar,
  9. Selamlarım,
  10. Şiiristanda Hecelerin Dili,
  11. Bir Dalda Bin Çiçek,
  12. Aşk-Şiir-Hayât,
  13. Sevgi, Yağmur,
  14. Aşk Güneş
  15. ve Şimdi sizlere tanıtmaya çalıştığım” Bu kitap onun için” adlı eserlerin sahibidir.

Ayrıca araştırmacı- Şair ve yazar Mustafa Ceylan Tarafından büyük boyda devasa bir eseri olan Toprak ana Güzide Taranoğlu (Hayâtı ve Eserleri) bir koca kitapta toplamış ve dostlarına, edebiyat çevrelerine armağan etmiştir. Daha bitmedi. Güzîde Gülpınar Taranoğlu, sanatımıza, kültürümüze değer veren, “dört dörtlük” bir Türk kadınıdır.

1976 yılının Mayıs ayından bu yana değerli hayât arkadaşı Ordu eski Milletvekili Dr. Bilal Taranoğlu’nun vefatına kadar (19 Nisan 2005) GÜLPINAR isimli Aylık, Fikir, Sanat, Edebiyat ve Şiir Dergisi’ni kendi kıt imkanlarıyla çıkarıyor ve her ay hiç aksatılmadan, sanat ve kültür çevrelerine gönderiyordu.

Bu dergide, yaklâşık otuz yıl boyunca usta, kalfa ve çırak yanyana, şiir ve yazılarıyla,Türk edebiyatına, Türk kültürüne hizmet veriyorlardı. Ben de güzelim derginin yazı ailesi içinde yer almıştım. Değerli Eşi Sayın Dr. Bilal Taranoğlu’nun vefatından sonra, en son çıkan bir özel sayıdan sonra, dergi kapanmak zorun kaldı.

Gülpınar’ın kapanması, Türk edebiyatı için elbette ki bir kayıptır. Çeyrek asırdan fazla Türk edebiyatına hizmet veren Gülpınar’ın kapanması, hem Güzîde Gülpınar Taranoğlu’nu ve hem de sanatçı dostlarını elbette üzmüştü. Ancak, Güzîde Gülpınar Taranoğlu’nun da, eşinin kaybından sonra, “Artık takatım, gücüm, kalmadı” diyerek, Gülpınar’ı kapatmak zorunda kaldı.

Manevi annem Güzide Taranoğlu’nun bu yeni yapıtı (Bu kitap onun için), değerli hayât arkadaşı Dr. Bilal Taranoğlu’nun vefatından, sonra kaleme aldığı şiirlerinin yer aldığı bir kitapta toplamıştır. Kitap tertemiz bir baskı, özenle hazırlanan bir tasarımla gün ışığına çıkarılmıştır. Bu yapıt, 92 sayfadan oluşuyor.

Ankara’da Aydın Matbaacılık ve Tanıtım Hizmetleri yayınları arasında günışığına çıkmıştır. Kitabın ön kapağında, Sayın Dr. Bilal Taranoğlu’nun bir fotoğraf ve arka sayfasında da, eşi Güzîde Gülpınar Taranoğlu ile birlikte çektikleri bir (hatıra) resimlerini görüyoruz.

Yine kitapta Güzide Taranoğlu’nun kaleminden çıkan, 80 şiirini okuyoruz. Şiirler sıcak, yalın, sade, duru, akıcı bir Türkçe ile kaleme alınmıştır. Yine kitabın son sayfalarında Güzîde Gülpınar Taranoğlu ve eşi Dr. Bilal Taranoğlu ile ilgili fotoğraf albümünden geçmişten günümüze yansıyan fotoğraflarla zenginleştirilmiştir.

Kitabın giriş bölümü “Sevgili Dost Canlarım”, diye başlayan yazısında, Güzîde Gülpınar Taranoğlu şunları yazıyor: “Kalbi kırık, yaralı ve üzgün. Hüzün dolu yazılar. Bir iki cümleyi sizinle de paylaşmak istiyorum: Hepinizin bildiği gibi, Ulu Tanrı’nın acımasızca yüklediği büyük ve onulmaz acılarımla, çaresizlik içinde ömrümü sürdürmekteyim.

Kendimi boş kovan gibi hissediyorum. Fakat madem ki henüz hayâttayım çevremi ezmeden, üzmeden, kimseye gereksiz yük olmadan yaşamlarının çarelerine bakmam şart. Gerek sayın doktorumun, gerekse sevgili dostlarımın tavsiyeleri ve tesellileri ile kendimi zorlayarak da olsa elime kalem almaya çaba ettim.

Beni oyalayacağı ve en iyi ilaç olacağı tavsiyeleri ile bir şeyler yazmaya başladım. Elbette ki en önce ve en önemli olarak sevgilimi dile getirmem gerekliydi benim için. İşte ben de öyle yapmaya çaba gösterdim.

Elbette ki bu satırlar o yüce aşkımızı, ne de ondan sonraki onulmaz büyük acımı anlatmaya yetmez.” diyor Güzîde Gülpınar Taranoğlu. Acıları elbette ki büyüktür, ancak ölümle ölünmez, hayât devam edecektir. Üzülmenin, yanmanın, yalvarıp yakarmanın ne faydası olabilir ki. Ünlü Şair Cahit Sıtkı‘nın dediği gibi:

Neylersin ölüm herkesin başında
Uyudun uyanmadın olacak
Kim bilir nerde, nasıl kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında

“Otuz Beş Yaş” adlı şiirinden alıntı yaparak sizlere sundum. Tarancı’yı da bu arada rahmetle anmak istiyorum. Sevgili annemiz Güzide Gülpınar, bu kitabında değerli hayât arkadaşı Dr. Bilal Taranoğlu için kaleme aldığı şiirlerin birinde “Sevgili Can Dostlarım” diye başlarken şunları acı ve hüzün dolu bir tabloda şunları yazıyor:

Sanmayın ki bu kitap hayâtımda aşama
Maksadım anlatmaktır, neler geldi başıma,
Izdıraplar dostlarla paylaşınca azalır
Dostlar ilgileriyle dostun zehrini alır.

Uzun yıllar birlikte mutlu olarak yaşadılar. Evlat ve torun sahibi oldular. Binlerce dost ve arkadaş edindiler. Acıları, özlemleri, mutlu anları birlikte bir ocakta dost ve yakınlarıyla paylaştılar. Denilebilir ki, hiçbir kimseye muhtaç olmadan, hiçbir kimseye yük olmadan hayâtı güzel ve birlikte yaşamayı bildiler. İşte Güzîde Gülpınar Taranoğlu “Ne Hoş Yaşardık” başlıklı şiirinde şunları acı bir pencereden bizlere sergilemeye çaba gösteriyor:

Beraber gülerdik, beraber ağlar
Ne güzel günlerdi, ne güzel çağlar
Mutluluk bizleri hayâta bağlar
Bir ömür göz göze ne hoş yaşardık
Kederi ömüre katık etmezdik
Yolumuz neşeydi peşinde gezdik
Hırçınlık, hainlik asla bilmezdik
Bir ömür diz dize ne hoş yaşardık.

Güzîde Gülpınar Taranoğlu, bir vefa borcu olarak sevgili eşi Dr. Bilal Taranoğlu’nun vefatı ardından üzgünde olsa da, yanıp tutuşsa da, yine dimdik durmayı başarmış, ona ait olan kutsal duygularını şiirle ifade etmeye çalışmıştır. İyi de etmiştir. Kitabın başında şu cümleyi okuyoruz: “Bu kitap para ile satılmaz, Dostlara armağandır.” Bana da 10 adet göndermişlerdir. Bende bunları kitabının değerini bilenlere Taranoğlu ailesi adına armağan ettim.

Güzide Taranoğlu annemize, bir daha Tanrı’dan sabırlar diliyoruz, metanetli olmasını, dik durmasını istiyoruz. Elbette ölüm acıdır, ancak sabırlı olmak zorundayız. Değerli gönül adamı Ordu Eski Milletvekilimiz, vefalı dost, güzel insan Dr. Bilal Taranoğlu’nun aramızdan ayrılışının birinci yılında Allah’tan rahmet diliyoruz.

Annemiz Güzîde Gülpınar Taranoğlu’na da baş sağlığı ve sabır diliyor, hürmetle ellerinden öpüyoruz. Ne desek para etmez, çünkü ölümlü bir dünyâda yaşıyoruz. Baki kalan bu kubbede hoş bir seda bıraktı.

Ordu Eski Milletvekili bir İstanbul efendisi idi. Sayın Dr. Bilal Taranoğlu giderken acı ve üzüntüleriyle birlikte, gönüllerde derin izler bıraktı. İz bırakanlar arasında yerini aldı, her zaman rahmetle ve saygıyla anılacaktır. O bir İstanbul efendisi idi. Nur içinde yatsın Dr. Bilal Taranoğlu. Kaynak: Abdülkadir Güler Hilvan – blog.milliyet.com.tr

Not: Güzîde Gülpınar Taranoğlu, 30 Aralık 2013 tarihinde Ankara’da vefat etmiş ve cenazesi 2 Ocak 2014 tarihinde Ankara Kocatepe camiinden kaldırılarak, Karşıyaka mezarlığına defnedilmiştir. SB

Bir yanıt yazın