Câmi mûsikîsi formlarından olan Mi’râciyye formu, “Hz. Peygamber’in mi’rac mucizesini tasvir eden manzum şiirlerin bestelenmesinden meydana gelmiş mûsikî eserinin adıdır.
Bugün elimizde bulunan yegâne Mi’râciyye, “Kutbu’n- Nâyî” ünvanıyla tanınmış Osman Dede (ö.1730)’ye ait alanıdır.
Osman Dede, çağdaşı ve yakın dostu olan Şeyh Mehmed Nasûhî Efendi (ö.1727)’nin Mesnevî tarzında yazmış olduğu Mi’râciyye’sini, Segah, Müstear, Dügah, Neva, Saba ve Hüseyni makamlarında, 6 bölüm (hâne) halinde bestelemiş, hâne aralarını da Tevşîhler ile süslemeyi uygun görmüştür.
Bu Tevşîhler’in güftesi de Mehmed Nasûhî Efendi’ye aittir. Haneler, usûlsüz ve solo, Tevşîhler ise, usûllü ve koro halinde icra edilirdi.
Ne yazık ki bu nâdide eserin Nevâ hânesiyle Tevşîh’i günümüze ulaşamamıştır.
Türk mûsikîsi’nin bu en uzun (yaklâşık 2,5 saat) ve sanatlı eseri, her yıl Receb’in 27. (Mi’râc) gecesinden ramazan başına kadar, vakıf tahsisatlı selâtîn câmileriyle bazı dergâhlarda okunurdu. Birçok makam ve usûl geçkilerinin yer aldığı bu eser, yaklâşık olarak 40 sayfalık bir notayı içermektedir. Dr. Yavuz Demirtaş
Kaynak: ktp.isam.org.tr