Nakış Formu Nedir?

Nakış formu nedir?

Klâsik Türk müziği formlarından, Nakış formu hakkında.

Nakış Formu

Sözlükte “süsleme, işleme” anlamına gelen nakş kelimesi, Türk müziğinde, beste, semâî gibi büyük formların çeşitlerini ayırmak için kullanılmıştır.

Klâsik Türk müziği formlarından; beste, ağır semâî ve yürük semâîler, murabba ve nakış olmak üzere iki temel yapı üzerine bestelenmiştir.

Genellikle gazel formundaki bir şiirin, matla ve makta beyitlerinden meydana gelen murabbalarda; birinci, ikinci ve dördüncü mısralar aynı, miyanhâne (miyan) adı verilen ve makam geçkisi yapılan üçüncü mısra ise ayrıca bestelidir.

Murabbalarda, her bir mısradan sonra tekrar edilen, bestesi mısralardan farklı “terennüm” denilen bir bölüm de yer alır. Dört hâneli oldukları için, murabba adı verilen beste ve semâîlerden, besteler için “murabba beste” tâbiri kullanılırsa da, ağır ve yürük semâîler için murabba ifâdesi kullanılmaz.

Nakış beste ve semâîlerin kuruluş yapısı murabba biçiminden farklıdır. Güfteleri yine genellikle bir gazelin iki beytinden meydana gelmesine rağmen, nakışlarda bu dört mısraın bestelenişi murabbalara göre değişiktir.

Nakış beste ve semâîlerde birinci, ikinci ve makam geçkisi yapılan üçüncü mısralar ayrı, dördüncü mısra ikinci mısra ile aynı besteli olup iki mısradan sonra gelen terennüm de ayrıca bestelidir. Nakışlarda terennüm farklı bir özellik taşır.

Melodik ve ritmik yapısıyla, âdeta başka bir eser hissi verecek derecede özenli olan bu terennümlerde, genellikle lafzî terennümün kullanıldığı, bazan terennümün vezinli ve kâfiyeli beyitlerle yapıldığı, bazı nakış ağır ve yürük semâîlerin, terennümlerinde de usul geçkilerinin bulunduğu görülmektedir.

Yine bazı nakışlar, meyansız olabilir. Bu durumda, üçüncü ve dördüncü mısralar, birinci ve ikinci mısraların besteleriyle okunur ve ardından gelen terennümle eser sona erer.

Böyle nakışlarda, terennüm parlaklığının, ayrıca bir meyana ihtiyaç bıraktırmadığı anlaşılmaktadır. Son iki mısraın okunmadığı nakışlar da bulunmaktadır. Nakışlar (beste, ağır semâî ve yürük semâî) dört hâneli olmayıp iki hâneli eserlerdir ve yapı şemaları şöyledir:

1. mısra A
2. mısra B

Terennüm C

1. hâne zemin

1. mısra A
2. mısra B 1. hâne

Terennüm C

Meyansız ise,

3. mısra D
4. mısra B 2. hâne meyan

Terennüm C

3. mısra A
4. mısra B 2. hâne

Terennüm C

Nakışlar, bu yapıları ile murabbalara göre daha kısa eserlerdir. Beste ve semâîlerin başında, “murabba” veya “nakış” sıfatı yoksa, o eserin murabba biçiminde olduğu anlaşılır.

Ancak Türk müziğinde, “nakış”lığı belirtmek için, bu sıfatın, beste ve semâîlerin başına konulması (nakış beste, nakış ağır semâî, nakış yürük semâî gibi) bir gelenek halinde yerleşmiştir.

Ayrıca, nakış bestelerin çoğunun lenk fahte usulüyle ölçülmesinden dolayı, bu usul âdeta, nakış bestelerin geleneksel usulü durumuna gelmiştir. Ancak, diğer usullerle yapılan nakış besteler de vardır.
Kaynak: islamansiklopedisi.info

Yorum Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top