Eserin künyesi
Beste: Bilinmiyor
Güfte: Yunus Emre
Makam: Sabâ makâmı
Usûl: Düyek usûlü
Form: Kasîde formu
Sözleri
Medet yâ sahib-el imdât
İsmi Sübhân vîrdin mi var
Bahçelerde yurdun mu var
Bencileyin derdin mi var
Garip garip ötme bülbül
Bilirem âşıksın güle
Gülün derdinden kim bile
Bahçedeki gonca güle
Dolaşıp söz atma bülbül
Bilirem âşıksın vîrde
Cünûnun var gâyet serde
Şu sînemde olan derde
Bir de sen dert katma bülbül
A bülbülüm uslu musun
Kafeslerde besli misin
Bencileyin dertli misin
Derdini ketm etme bülbül
Pervâz vurup uçar mısın
Deniz deryâ gezer misin
Bencileyin nâçâr mısın
Hâlini ketm etme bülbül
Yûnus vücûdun pâk derken
Cihânda mislin yok derken
Seher vakti Hâk Hâk derken
Bizi de unutma bülbül
Medet yâ tabîb-el ulûm
Kelimelerin Türkçe karşılıkları:
Medet: Zor durumda kalmış bir kişiye ulaştırılan yardım, imdat; yardım çağırma sözü
İmdât: Yardım amacıyla gönderilen kuvvet
Sübhân: Tanrı
Vîrt: Gül
Bencileyin: Bana benzer, benim gibi
Cünûn: Delilik, cinnet
Serde var: Sözü edilen kimsedeki bir niteliği biraz alay ederek anlatır
Gâyet: Çok, pek çok, son derece
Sîne: Gönül, yürek, kalp, göğüs
Ketm etmek: Sır tutmak
Pervâz: Kanat açma, uçma, uçuş
Deryâ: Deniz
Nâçâr: Çaresi olmayan, umarsız, çaresiz
Pâk: Temiz; kusursuz, günahsız; mübarek, mukaddes, aziz; saf, katışıksız, halis
Cihân: Dünyâ, evren; herkes
Misil: Bir şeyin benzeri, eşi
Seher: Sabahın güneş doğmadan önceki zamanı
Hâk: Allah’ın adlarından biri
Tabîp: Doktor, hekim
Ulûm: İlimler, bilimler
Video yorumları
Notası
