![Medet Yâ, Sâhib-el, İmdât 1 Bestecisi bilinmiyor?](https://www.salihbora.com/wp-content/uploads/2024/03/bilinmiyor.jpg)
Eserin künyesi
Bestecisi: Bilinmiyor
Güfte şairi: Yunus Emre
Makâmı: Sabâ makâmı
Usûlü: Düyek usûlü
Formu: Kasîde formu
Sözleri
Medet yâ, sâhib-el, imdât
İsmi Sübhân, vîrdin mi, var?
Bahçelerde, yurdun mu, var?
Bencileyin, derdin mi, var?
Garip garip, ötme, bülbül
Bilirem, âşıksın, güle
Gülün derdinden, kim, bile?
Bahçedeki, gonca güle
Dolaşıp, söz atma, bülbül
Bilirem, âşıksın, vîrde
Cünûnun var, gâyet, serde
Şu sînemde, olan, derde
Bir de sen, dert katma, bülbül
A bülbülüm, uslu, musun?
Kafeslerde, besli, misin?
Bencileyin, dertli, misin?
Derdini, ketm etme, bülbül
Pervâz vurup, uçar, mısın?
Deniz deryâ, gezer, misin?
Bencileyin, nâçâr, mısın??
Hâlini, ketm etme, bülbül
Yûnus, vücûdun pâk, derken
Cihânda, mislin yok, derken
Seher vakti, Hâk Hâk, derken
Bizi de, unutma, bülbül
Medet yâ, tabîb-el, ulûm
Kelimelerin Türkçe karşılıkları:
Medet: Zor durumda kalmış bir kişiye ulaştırılan yardım, imdat; yardım çağırma sözü
İmdât: Yardım amacıyla gönderilen kuvvet
Sübhân: Tanrı
Vîrt: Gül
Bencileyin: Bana benzer, benim gibi
Cünûn: Delilik, cinnet
Serde var: Sözü edilen kimsedeki bir niteliği biraz alay ederek anlatır
Gâyet: Çok, pek çok, son derece
Sîne: Gönül, yürek, kalp, göğüs
Ketm etmek: Sır tutmak
Pervâz: Kanat açma, uçma, uçuş
Deryâ: Deniz
Nâçâr: Çaresi olmayan, umarsız, çaresiz
Pâk: Temiz; kusursuz, günâhsız; mübarek, mukaddes, aziz; saf, katışıksız, halis
Cihân: Dünyâ, evren; herkes
Misil: Bir şeyin benzeri, eşi
Seher: Sabahın güneş doğmadan önceki zamanı
Hâk: Allah’ın adlarından biri
Tabîp: Doktor, hekim
Ulûm: İlimler, bilimler
Video yorumları
Zara (Neşe Yılmaz Beki)
Notası
![Medet Yâ, Sâhib-el, İmdât 5 Medet yâ, sâhib-el, imdât notası](https://www.salihbora.com/wp-content/uploads/2023/08/medet-ya-sahib.jpg)