
Türk sanat müziği bestekârlarımızdan Kâsım İnaltekin; hayâtı, besteleri, sitemde bulunan şarkılarının bütün bilgileri, sözleri, notaları ve video yorumları.
Hayâtı
Kâsım İnaltekin, 1925 yılında, Ödemiş’te, dünyâya geldi. Babası, Saraybosnalı Hasan, annesi, Üsküplü Halime İnaltekin’dir.
İlkokul öğretmeni, Şeref Beyin çabalarıyla, henüz dokuz yaşında iken, müzik alanına ilk adımını atarak, Ödemiş Mûsikî Cemiyetine girmiştir. Cemiyet çalışmaları sırasında, Rıza Karhan’dan özel dersler alarak, nota, usul ve repertuvarını geliştirmiş, ilk fasıl eserlerini meşk etmiştir.
Kâsım İnaltekin, ilk bestesini yaptığında, henüz 15 -16 yaşlarındaydı. Bu bestesiyle, 1948 yılında İstanbul’da düzenlenen bir beste yarışmasına katılmış ve beşinci olmuştur. Bu durum, onun bestecilikte hızla ilerlemesine neden olmuştur.
Askerlik görevini, bando – mızıka takımında tamamlayan bestecimiz, buradaki müzik öğretmenlerinden de yararlanmayı ihmâl etmemiştir.
Bir konser vesilesi ile Ödemiş’ e gelen Münir Nureddin Selçuk, bestecinin yaşamında, bir dönüm noktası oluşturur. Konser sırasında, Kâsım İnaltekin’i dinleyip, eserlerini inceleyen Münir Nureddin, ona İstanbul’a gelmesini önermiş ve yardımcı olacağını da ifâde etmiştir.
Böylece, büyük bestekarın beğeni ve ilgisini kazanan Kâsım İnaltekin, ilk fırsatta İstanbul’a gelerek, büyük ustanın yardımıyla, İstanbul Belediye konservatuvarına öğrenci olmuştur.
Okul yıllarını, büyük ekonomik zorluklarla geçiren İnaltekin, 1951 yılında, İstanbul Kristal Gazinosunda yapılan ses yarışmasında, birinci gelerek “Ses Kralı” seçilmiştir.
Bu olayın ardından, birçok sahne teklifi almasına rağmen, fasıl sanatçılığını seçerek, bu alanda kendini geliştirmiştir. Fasıl alanındaki başarılarını, fasıl ustası, Kemâl Gürses‘e borçlu olduğunu belirten bestecimiz, Konservatuvar eğitim sırasında da, Şefik Gürmeriç, Mesud Cemil ve Münir Nureddin Selçuk‘tan çok yararlandığını, gururla anlatır.
Besteci İnaltekin, Konservatuvar İcrâ Heyeti Sanatçılığının yanısıra, İstanbul Radyosu fasıl programlarını da yönetmiştir. Günümüze kadar, 200’ün üzerinde beste gerçekleştiren sanatçı, güfte, şiir ve manzum hikaye alanında da, çalışmalarını sürdürmüştür.
İstanbul, P.T.T. Telefon Baş Müdürlüğü çalışanlarından oluşan, Türk Sanat Müziği Korosunu yöneten, İnaltekin, boş zamanlarını, kara kalem ve yağlı boya resim çalışarak değerlendirmiştir.
Bestecinin, Pınar adında bir kızı vardır. Kâsım İnaltekin, Ödemişli hemşehrilerine şöyle seslenmiştir: “Ödemiş, benim doğduğum, yetiştiğim, acı, tatlı hâtıralarımın geçtiği, ana baba ocağımdır. Ödemişli olmakla, dâimâ iftihar etmişimdir.
Velinimetim, hocam, Rıza Karhan’ı hiç unutmam. Onu, dualarımdan eksik etmiyorum. Derginiz, Efe aracılığıyla, bütün Ödemişli kardeşlerime, en candan sevgi ve saygılarımı sunarım.”
“Bana benden yakınsın”, “Unutmam seni”, “Sen gül dalında gonca” gibi, tanınmış ve sevilmiş bir çok esere imzasını atmıştır.
Aşağıdaki yazıyı, Sabah yazarı Mehmet Barlas, Kâsım İnaltekin’in, 22 Şubat 2005 tarihinde ölümü dolayısıyla kaleme almıştır.
Bestekar – hanende Kâsım İnaltekin’i de kaybettik. Belki onun faslını hiç dinlemediniz. Ama onun Hüzzam şarkısını; bilmeyeniniz, duymayanınız var mı acaba?
Her gece yollarda gözledim seni
İnan ki gönülden özledim seni
Güllerde aradım yakan buseni
Unutmam sevgilim unutmam seni
Önceki gün, Tülun Korman‘ı ziyârete gitmiştim. Geçen ay kaybettiğimiz Recep Birgit‘i, ortak anılarımızı, seslendirerek hasretle hatırlıyorduk. Melihat Gülses geldi birazdan. Üzgündü. “Kâsım İnaltekin’i de kaybettik.” dedi. Bu yazıyı yazmak için, akşam masanın başına oturdum.
Önümde Rahmi Kalaycıoğlu’ nun “Türk Müziği Bestekarları Külliyatı” nın, Kâsım İnaltekin’e âit olan, 34. fasikülü açık. Son sayfada bir fotoğraf var. Önde Şef Münir Nurettin Selçuk bulunmakta. “İstanbul Belediyesi Türk Müziği İcrâ Heyeti”nin toplu fotoğrafı bu.
Tanıdık yüzler, bir grup halinde, yan yanalar. Necdet Yaşar, Radife Erten, Ender Ergun, Recep Birgit, Orhan Şener, Coşkun Sabah, Mefharet Yıldırım, Kemâl Gürses ve Kâsım İnaltekin. Kâsım İnaltekin, Ödemiş (1925) doğumluydu. Ailesi, Saraybosna’dan göç etmiş. Dokuz yaşında müziğe başlamış, 16 yaşında, ilk bestesini yapmış.
Münir Nurettin onu, Ödemiş’te dinlemiş ve İstanbul’a gelip, Konservatuvar’a girmesini teşvik etmiş. İstanbul’da, 1951 yılında, bir yarışmada da “Ses Kralı” seçilmiş. Sonra Kâsım İnaltekin’in, temel tercihi olan fasıl müziği ve hanendelik geliyor.
Ve “Radyo Sanatçısı” oluyor. Yâni, şimdiki T.R.T.’ye giriyor 50 yıl önce. T.R.T. ne yazık ki, Recep Birgit gibi, Kâsım İnaltekin’i de, sonsuz yolculuklarına, “Kadro dışı bırakılmış olmak” ıstırabı içinde gönderdi.
Bu satırları yazarken, T.R.T. 2′ de, İncila Bertuğ ile Mehmet Güntekin‘in hazırlayıp sundukları, “Müziğimiz Kültürümüz” programında, Nurettin Çelik “Hanende”nin, Münip Utandı da, “Solist”in ne anlama geldiğini, yorumları ile anlatıyorlardı.
O programda, Nurettin Çelik‘e “Hamparsum Notası” okumayı, hocası Adapazarlı Alyanak Efendi’nin öğrettiğini öğrendik. Kâsım İnaltekin de, faslı Kemâl Gürses‘ten, Türk Müziği’nin temelini ise, Konservatuar’daki hocaları; Şefik Gürmeriç, Mesud Cemil ve Münir Nurettin‘den öğrendiğini söyledi.
Beyefendi bir insandı. Onu değişik lokallerde ve evlerdeki fasıllardan hatırlıyorum. Hep saygılı, hep sevgili ve hep özenliydi tanıdıklarına karşı. Bestelerinin sayısı 100′ ü aşkındı. Unutulmayacak bestesi, “Her gece yollarda gözledim seni” Türk kültürü var oldukça hep söylenecek.
Sâdettin Kaynak‘ın, “Gönlüm seher yeli gibi” si, Selahattin Pınar‘ın “Sormadın halimi hiç” i ve benzer şarkılarla birlikte, Hüzzam faslının vazgeçilmezleri arasında bulunacaktır.
Mehmet Barlas – 23 Şubat 2005 Sabah Gazetesi
Kaynak: izedebiyat.com