Küçük Mehmed Ağa

Türk sanat müziği bestekârlarımızdan Küçük Mehmed Ağa; hayâtı, besteleri, sitemde bulunan eserlerinin bütün bilgileri, sözleri, notaları ve video yorumları.

Hayâtı

İstanbul’da dünyâya gelen, Küçük Mehmed Ağa’nın, doğum tarihi bilinmemektedir.

Erken yaşlarında Enderun’a alınmış ve sanatını burada geliştirmiştir.

Enderun gelenekleri çerçevesinde, düzenli bir şekilde terfi ederek, Sultan III. Selim‘in muhasipliğine kadar yükselmiş ve sarayda yapılan “Küme” fasıllarında, “Serhanende” olarak görev yapmıştır.

Eski güfte mecmualarında ve başka kaynaklarda, yüz kadar eserinin sözleri bildirilmişse de, bu eserlerden günümüze, kırk kadarı gelebilmiştir. Bu bestelerin altısı saz, diğerleri söz eserleridir.

Küçük Mehmed Ağa, daha çok sözlü eserleri ile ünlüdür ve bu eserlerinde başarılıdır.

Bestekârın uslubu çok sağlam ve mükemmeldir. Hepsi de, klasik repertuarımızın seçkin eserleri arasındadır.

Hacı Sadullah Ağa, Abdülhalim Ağa, Vardokosta Ahmed Ağa gibi, o devrin belli başlıları arasında, pek değerli ve önemli bir yeri vardır.

Klasik mektebin, geleneklerini, özelliklerini iyice öğrenmiş ve kavramış olan bu bestekarımızın, bilhassa, evcara makâmındaki eserlerinde, ses örneklerinin renkleri arasında, bazen durgunlaşan, bazen de şuhlaşan lirizmi, bu bestelerin, en parlak ve en karakteristik hususlarıdır.

Bilhassa, evcara ve suzinak makamlarının gelişmesine yardımcı olmuş, bu iki makâmın, seyir ve hareketine asil bir karakter getirmiş, Dede Efendi ile, en güzel örneklerini bestelemiştir.

Başka makamlardan da, çok ustalıklı eserler bestelemiştir. Zavil makâmındaki, Ağır semaisi, bunlardan biridir.

Eserlerinde genellikle, insanı çeken, içlendiren bir duygu güzelliği hakimdir.

Evcara makâmından, “Gelince hatt-ı mu’anber o meh cemalimize” güfteli birinci beste, “Kamet-i mevzunu kim mısra-i bercestedir” güfteli ikinci beste, yine aynı makamdan, “Sakiyi çekemem vaz-ı zarifhaneyi boş ko” nakış yürük semaisi, en parlak eserleri arasındadır.

Bu eserlerle birlikte, beste, ağır semai, nakış semai, nakış yürük semai olmak üzere, otuzaltı söz eseri, muhtelif makamlardan sekiz peşrev ve saz semaisi, günümüze gelebilmiştir.

Küçük Mehmed Ağa’nın, XIX. yüzyıl başında, İstanbul’da öldüğü tahmin edilmektedir.
Kaynak: eksd.org.tr

Bir yanıt yazın