SalihBora.Com

Menü
  • Ana sayfa
  • Sanatçılar
    • Bestekârlar
    • Şairler
    • Gönül verenler
    • Saz sanatçıları
    • Ses sanatçıları
  • Eserler
    • Şarkılar
    • Türküler
    • Saz eserleri
  • Notalar
  • Bilgiler
    • Hakkımda
    • Makamlar
    • Usûller
    • Çalgılar
    • Nedir?
    • Öyküler
    • Diğer bilgiler
    • İletişim
    • Üyelik
  • Arama

Türk müziği formları

Türk müziği formları

Türk müziği formları en yaygın olduğu alan bakımından iki ana dala ayrılabilir:

  1. Türk sanat müziği (Şehir),
  2. Türk halk müziği (Köy).

Not: Ben bu iki türün toplamını Klasik Türk Müziği olarak nitelendiriyorum. SB

Birçok müzik araştırmacısı, bu iki ana dalın aynı kökenden geldiğini; aynı perdeler, makamlar ve usuller üzerine kurulduğunu savunur.

Kullanılan çalgılar, üslup ve notalama biçimleri arasında farklar varsa da özleri aynıdır. Genel olarak Türk müziği bir makam müziğidir. Türk müziği formlarında çalgısal anlamda şu sınıflama yapılabilir:

  1. Saz müziği (Peşrev, saz semâîsi vb.),
  2. Sazlı – sözlü müzik (Şarkı, türkü vb.),
  3. Sözlü – müzik. (Gazel, uzun hava vb.).

Özellikle söz içeren müzik formlarını dinsel – dünyâsal şeklinde bir başka sınıflamaya tâbî tutmak da mümkündür.

Edebiyatta gazel, destan, şiir gibi birçok biçimler olduğu gibi, mûsıkîde de pekçok biçimler vardır. Makam sistemine dayalı Türk mûsıkîsinde, aynı makamdan bestelenmiş pek çok eser bulunur. Ne var ki, bu eserler çok az benzerlik arzetseler de, her biri ayrı ifade tarzına sahiptirler.

Makamların yapılarını öğrenirken bir dizileri olduğunu ve bu dizide dolaşılarak (seyir) seslendirildiğini biliyoruz. Seyir yoluyla canlandırılan m.akam dizileri melodik yapı ya geçtiğinde ayrıca bazı kurallar çerçevesinde, başka makamlara geçki yoluyla ve sözlü, sözsüz bestelenmeleri itibariyle yeni hüviyetler kazanırlar.

Aynı makamdan değişik bestelenmiş eserler dinleriz. Ancak her eserin kendine özgü bir uslûbu vardır. Bazıları uzun, bazıları kısa, bazıları ise usûl-ritm yönünden farklılıklar arzederler.

Farklara ait örnekleri çoğaltabiliriz. Hemen dikkat edilmesi gereken hususlardan biri, eserlerin yalnız saz veya insan sesine göre (sözlü) yazılıp yazılmadığıdır. Şu halde genel olarak, dinlediğimiz birbirinden farklı eserleri. iki ana grupta toplayabiliriz:

  1. Yalnız sazlar için yazılmış eserler.
  2. Güftesi olan, insan seslerinin okuyabileceği eserler.

Yalnız sazların icra etmesi için yazılmış olan saz eserleri, Türk mûsıkîsi içerisinde önemli bir yer işgal eder. Saz eserlerini yedi ayrı bölümde inceleyebiliriz.

  1. Peşrev
  2. Saz semâîsi
  3. Tasvir
  4. Medhal
  5. Taksim
  6. Aranağme
  7. Oyun havası

Sözlü yada güfteli eserler dînî ve dindışı olmak üzere iki ana grupta toplanırlar. Genel olarak ise, bu sözlü Türk mûsıkîsi formları dört grupta toplanırlar.

  1. Kâr
  2. Beste
  3. Semâî
  4. Şarkı
Önceki sayfa
Sonraki sayfa

Yorumunuz

Cevabı iptal et

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

SalihBora.Com

  • Son Yorumlar:
  1. Adalet - Şükran Özer Doruk

    İlahi adalet kimsenin hakkını kimsede bırakmaz sabret ve bekle boşuna dememişler alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste…….

  2. Cemil Türkay - Mine Yalçın

    Gerçekten çok harika bir ses. Allah vergisi... Hemşehrim.

  3. Yaşar ÖZÜRKÜT - Burcu Göktürk

    Olursa bu kadar olur. Ses, mimik, yorum, eda, dinlerken doyumsuz zevk alıyorum. Yolunuz açık olsun. TRT Türkü yönetimini de kutluyorum…

  • Son Eklenenler:
  • Gönül Akın
    Gönül Akın
    T.R.T. Ankara Radyosu Türk sanat müziği ses sanatçısı ve ressam Gönül Akın,
  • Çal söyle güzel nağmelerin mest-i müdâm et şarkısı
    Çal söyle güzel nağmelerin mest-i müdâm et – Şarkısı
    Sözleri Çal söyle güzel, nağmelerin mest-i müdâm etÂvare gönül, şarkını çal, söyle,
  • Çal söyle güzel nağmelerin mest-i müdâm et notası
    Çal söyle güzel nağmelerin mest-i müdâm et – Notası
    Bestesi ve güftesi Şâhin Uçar‘a ait olan, Eviç makamı, Curcuna usûlündeki şarkı;
  • Çok Okunanlar:
Sâdettin Kaynak

Sâdettin Kaynak,1893 yılında İstanbul'da dünyaya gelmiş olup, Hâfız Hacı Fatih Camii Müderrislerinden Ali Alâüddin Efendi’nin oğludur.

Muzaffer İlkar hayatı

Muzaffer İlkar, 1910 yılında İstanbul’da dünyâya gelmiş, Beykoz Rüştiyesi’nde, daha sonra Kadıköy İdadisi’nde tahsilini tamamlamıştır.

Selâhattin Pınar

Selâhattin Pınar, 22 Ocak 1902 tarihinde, Üsküdar - Altunizade de dünyâya gelmiştir.

Copyright © 2022 SalihBora.Com
Saklaya, saklaya "bu hâle" geldiğimiz ve sitemdeki içerikler benim icâdım olmadığı için, bu sitenin bütün hakları "SAKSIZDIR."